Suzanne Collins - Ateşi Yakalamak (Açlık Oyunları Üçlemesi - 2. Kitap)



Suzanne Collins’in distopya türü Açlık Oyunları serisinin ikinci kitabı “Ateşi Yakalamak” başlığını taşıyor. Çünkü ilk kitapta yazar okura kurmaca distopya dünyasını tanıtıyor, diktatöryel bir merkezi yönetimin baskısı altında açlık ve sefalet içinde yaşayan insanların her sene nasıl genç yaşta çocuklarını birilerinin eğlencesi için ölümüne bir yarışa gönderdiklerini anlatıyor. Bu kitap ise ana karakter Katniss’in katıldığı oyunlarda kıvılcımı çakması ile ateşin nasıl bölgelere yayıldığını ve isyan bayrağının çekildiğini konu ediniyor.

Açlık Oyunları serisinde gelecek bir zamanda Kuzey Amerika’da bir dizi felaketler sonucu kurulan bir devlet var: Panem. Bu devletle ilgili ayrıntılar için birinci kitabın incelemesine bakınız.


Panem, merkezi yönetim Capitol ve 13 mıntıkadan oluşuyordu. Ancak bu mıntıkalar Capitol’a karşı ayaklanır. Çıkan savaşı Capitol kazanır ve diğer mıntıkalara da ders olsun diye 13. mıntıkayı tamamen yok eder. Bununla da kalmaz. Yapılan anlaşmaya çok acımasız bir madde ekler. Bu mıntıkalar, yaptıkları isyanı hatırlamaları ve her yıl acı çekmeleri için bölgelerinden 12 ile 18 yaş arasındaki biri kız biri oğlan iki çocuğu ölümüne savaşacakları bir arenaya göndermeleri gerekiyor. Bu arenadan ise her yıl sadece bir kişi sağ çıkıyor ve onu da galip ilan ediyorlar.

Katniss Everdeen de 12. Mıntıkadan 16 yaşındaki bir kız olarak 74. Oyunlara katılır. Ancak bu sefer cüreti sonucunda oyunların iki galibi olur. Katniss Everdeen ve Peeta Mellark, ilk defa oyunları kazanan iki kişi olarak tarihe geçerler. Ancak bu oyunlar onlarda hayatları boyu acısını çekecekleri yaralar açar. Katniss Everdeen durumunu şöyle anlatır:

“Bana kalsa, Açlık Oyunları'nı tamamen unutmak isterdim. Ve hiç bahsetmemek. Kötü bir rüyadan başka bir şey değilmiş gibi davranmak. Ancak Zafer Turu bunu imkânsız kılıyordu. Tur, stratejik olarak, iki Oyun'un tam ortasına denk gelecek şekilde planlanıyordu; bu, Capitol'ün dehşeti taze ve yakın tutmak için benimsediği bir yöntemdi. Mıntıkalar'da yaşayan bizler, Capitol'ün demir kuvvetini her sene hatırlamakla kurtulamıyor, bir de kutlama yapmak zorunda bırakılıyorduk. Ve bu sene, ben de şovun yıldızlarından biriydim.” (s. 10)

Ana karakter Katniss, tam oyunlar bitti ve kazandık, kurtulduk derken asıl zorluk, sıkıntı ve sorunların daha yeni başladığını öğrenir. Çünkü “gösteri” hala devam ediyor. İlk önce galipler olarak tek tek mıntıkalar gezecek, sonra da kendileri her yıl arenaya gönderilecek çocukları hazırlayacak ve onların ölümlerini seyredecekler. Kısacası kâbus devam ediyor. Hayatın ta kendisi gibi. Tam bitti artık huzura kavuştuk derken her şeyin daha yeni başladığını görüyorsunuz.

Bir yandan da Panem Başkanı Snow, Katniss’in yaptıklarından memnun değildir. Çünkü onun arenada Capitol’a kafa tutması ve istediğini alması bir başkaldırı eylemi olarak algılanmış ve bazı mıntıkalarda artık isyan çıkmıştır. Tabii bunun durdurulması gerekiyor. Snow da Katniss’i ortadan kaldırmanın yollarını arıyor. Çünkü sadece öldürürse bu hem Capitol sakinlerini rahatsız edecek hem de mıntıkalarda daha fazla kargaşaya yol açacaktır. Bunu çözmenin yolunu da Katniss’in yeniden arenaya göndermekle bulur.

ÇEYREK ASIR OYUNLARI

Normalde bir kişi arenaya gider ve kazanırsa, ömür boyu varlık içinde yaşama hakkı kazanıyor. Ayrıca bir daha da arenaya gönderilmez. Ancak Açlık Oyunları’nın 75. Yılı ve aynı zamanda üçüncü çeyrek asırlık oyunlar olduğu için bu sefer arenaya gidecekleri galipler arasından seçerler.

Capitol daha önceki çeyrek asırlık oyunlarda yine benzer şeyler uygulamıştı. Hepsi, vatandaşlara isyanı hatırlatmak ve canlarını daha fazla yakmak için.

 “Başkan Snow sözlerine, daha önceki Çeyrek Asır Oyunları'nda yaşananları anlatarak devam etti. "Yirmi beşinci yıldönümünde, asilere çocuklarının, onların şiddeti başlatmaları yüzünden öldüğünü hatırlatmak için her mıntıka bir seçim yapmaya ve kendilerini temsil edecek haracı oylamaya mecbur edildi."

Bunun nasıl bir duygu olduğunu merak ettim. Gitmek zorunda kalacak çocukları seçmek. Kendi komşularınız tarafından teslim edilmek, adınızın kura topundan çıkmasından çok daha kötü bir şey olsa gerek.

"Ellinci yıldönümünde," dedi başkan. "Her Capitol vatandaşı başına iki asinin öldüğünü hatırlatmak üzere, her mıntıka, iki kat fazla haraç göndermek zorunda kaldı." (s. 178)

İSYAN ATEŞİ

Katniss’in oyunlarda yaptıkları birçok kişiyi etkilerken aynı zamanda bir isyan ateşi yakmıştır. Capitol’un yaptıkları ise bu isyan ateşine körükle gitmek olarak sayılabilir. Ateşi daha fazla baskı, şiddet ve daha fazla açlıkla bastırmaya çalışırlar.

Ancak yaptıkları bu isyan ateşini daha da körükler. Katniss ve taşıdığı “alaycı kuş” simgesi aynı zamanda isyanın da simgesi olur. Başkan Snow ise Katniss’in arenaya gönderip yok edeyim derken, onu daha fazla ekran karşısına çıkarıyor, daha fazla simgeleştiriyor.

CAPİTOL VE KÖLELERİ

Öte yandan idari yönetim Capitol lüks ve bolluk içinde yüzerken, onlar için her şeyi üreten mıntıkalar ise sefalet içinde yaşıyorlar. Çünkü Capitol için onlar ancak çalışacak kölelerden ibaretler. Zaten daha önce Capitol’un bastırdığı isyan da bu yüzden çıkmış.

Katniss’in ve yaşadığı bölgenin insanlarının bir lokma yiyecek bulmak için ne sıkıntılar çektiklerini görüyoruz. Katniss, babası madende öldükten sonra 12 yaşından itibaren ailesinin geçimi için ormanda avlanır, yenilir bitkiler toplar. Yine de yarı aç yaşarlar.

Capitol insanları ise bunun tam tersi. Modaya uygun görünmek için büründükleri ilginç kılıklar dışında bir de yemek israfı had safhadadır. Hatta o kadar ki daha fazla yemek ve daha farklı yemeklerden zevk almak için yediklerini çıkartan içecekleri bile var. Partilerin vazgeçilmezi bu içeceği Katniss ve arkadaşı Peeta’ya şöyle anlatıyorlar:

“Octavia "Burada değil," diye söylendi.

"Şu tarafta yapmalısın," dedi Venia tuvaletlere açılan kapıyı işaret ederek. "Yoksa yerleri batırırsın."

Peeta kadehe bir kez daha baktı ve parçaları birleştirerek "Yani beni kusturacağını mı söylemeye çalışıyorsunuz?" diye sordu.

Hazırlık ekibim isterik bir kahkahaya boğuldu. "Tabii ki. Bu sayede bir şeyler yemeye devam edebilirsin," dedi Octavia. "Ben tam iki defa girip çıktım. Bunu herkes yapar. Yoksa ziyafete gelmenin ne tadı kalır ki?” (s. 86)

Yazar Suzanne Collins, Açlık Oyunları serisinin birinci kitabında Capitol’e karşı isyan için kıvılcımın nasıl çakıldığını, ikinci kitapta ateşin nasıl yayılmaya başladığını anlatıyor.

Bu arada kitabın başlığı Türkçe’ye çevrilirken bence yanlış anlaşılmış ve çevrilmiştir. İngilizce “to catch fire”, Türkçe’de “alev almak, alışmak” anlamlarına geliyor. “Ateşi yakalamak” anlamına gelmiyor. Çünkü kitabın konusu itibariyle yakalanacak bir ateş yoktur, ancak “alev alan, alışan” bir isyan bir isyan ateşi vardır.

Suzanne Collins
Ateşi Yakalamak
(Açlık Oyunları Üçlemesi - 2. Kitap)
Özgün adı: Catching Fire
(The Hunger Games Series - Book 2)
Çev: Sevinç Tezcan Yanar
Pegasus Yayınları
408 sayfa.




Next Post Previous Post
6 Comments
  • Rabia Nihal
    Rabia Nihal 22 Aralık 2018 18:02

    Hem filmi hem kitabı güzel olan nadir eserlerden bana göre güzel bir yazı olmuş :))

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 29 Aralık 2018 19:04

      Teşekkürler

  • Dönüşü Olmayan Orman
    Dönüşü Olmayan Orman 23 Aralık 2018 11:20

    Kitap gerçek hayatın kurgusunu zekice kurgulayarak romanlaştırmış. Filmi izlerken takdirim katlanarak artmıştı.

    Kitap ve belgesel yorumlarım ilginizi çekebilir.

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 29 Aralık 2018 19:06

      Teşekkürler. Bloğunuzu ziyaret ettim, yorum bıraktım.

  • EMİNE ÖZTÜRK
    EMİNE ÖZTÜRK 23 Aralık 2018 22:05

    distopyaları okumayı seviyorum. Suzanne Collins henüz okumadığım yazarlardan. paylaşımınıza teşekkürler.

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 29 Aralık 2018 19:07

      Teşekkürler, iyi okumalar

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar