İvan Turgenyev - Babalar ve Oğullar

Rus köyü temalı tablo. Ressam Vladimir Jdanov.

İvan Turgenyev’in “Babalar ve Oğullar” romanı birçok yönü ile dikkat çekiyor. Bu kitap için “Rus edebiyatının tam anlamıyla yazılmış ilk modern roman örneği” ve “Batı dünyasında şöhret kazanan ilk Rus edebiyat çalışması” nitelendirilmesi yapılıyor. Kitabın arka kapağında ise bu eserden sonra tepkilerle karşılaşan Turgenyev’in yurt dışında yaşamak zorunda olduğu bilgisi yer alıyor.

Rus yazar Turgenyev, her ne kadar yapıtlarında Rus yaşamı, Rus insanını anlatsa da yaşamının büyük kısmını Avrupa’da geçirmiştir. Yurt dışında yaşaması ve özellikle de dönemin tanınmış Avrupalı yazarları ile olan iletişimi, yapıtlarında da Avrupa tarzını benimsemesine sebep olmuştur.

Babalar ve Oğullar romanı ise aynı andan birden çok konuyu işliyor. Birincisi adından da belli olabileceği gibi iki nesil yani babalar ve oğullar arasındaki görüş farklılıklarıdır. İkincisi Rusya’da yaygınlaşan Nihilist harekete bir tepki var. Üçüncüsü Rus yaşam tarzı ve özellikle de soylu ve beyzade kesimi arasındaki ilişkilere odaklanıyor ve birden fazla aşk hikâyesi anlatıyor. Ayrıca da Rusya’daki dönemin toprak reformuna değiniyor.

Roman, üniversite öğrenimini tamamlayan Arkadiy Kirsanov’un eve dönmesi ile başlıyor. Eve dönerken yanından bir arkadaşını da getirmiştir. İsmi Yevgeniy Vasilyiç Bazarov olan bu arkadaşı aynı zamanda Arkadiy’in akıl hocasıdır. Bazarov’un nihilist görüşlerinden dolayı ona bağlanmış ve ona büyük hayranlık duymaktadır.

Romanda nihilist Bazarov’un görüşleri ile diğer karakterlerin görüşlerinin çatışmasına çok yer veriyor Turgenyev. Peki, nihilist kimdir? Onu da şöyle açıklıyor:

“Nihilist, hiçbir otorite önünde eğilmeyen, hiçbir inanç ilkesini kabul etmeyen, bu ilkeye hiçbir saygı göstermeyen biridir." (s. 32)

Arkadiy, babası ve amcasının yaşadığı çiftlik evine gelir. İlk dakikalardan da gençlerin eski nesil dediği Pavel Petroviç Kirsanov (Arkadiy’in amcası) ile Bazarov arasında nihilist görüşleri ve davranışlarından dolayı sürtüşmeler başlar.

Turgenyev daha ilk sayfalardan romandaki Bazarov karakterine olumsuz bir imaj veriyor. Okur da bunu hissedecektir. Pavel Petroviç’in Bazarov ile ilgili hissettikleri ise şöyle:

“Gizli bir öfke duymaya başlamıştı. Bazarov'un aşırı serbestliği onun aristokrat yapısını rahatsız ediyordu. Bu hekim oğlu sadece hiçbir çekingenlik göstermemekle kalmıyor, üstelik bir de kesik kesik ve gönülsüz yanıtlar veriyordu ve sesinde kaba, hemen hemen haddini bilmez bir hava vardı.” (s. 35)

BABALAR VE ÇOCUKLARI

Kitabın özgün ismi “Otsı i deti” şeklindedir yani “Babalar ve Çocukları”. Türkçe’ye ise “Babalar ve Oğulları” şeklinde çevrilmiştir. Çünkü en başta nesiller arasındaki görüş farklılığına dikkat çekiyor. Her yeni neslin eskileri geri kalmış, zamanı dolmuş olarak görmesini anlatıyor. Arkadiy de özellikle Bazarov’un etkisinde kalarak kendi babası ve amcası ile ilgili böyle düşünüyor.

Bazarov ise çok daha farklıdır. O kendi anne ve babasına neredeyse acıyarak, yukarında aşağıya bakıyor. Davranışları ile hor görüyor. Kendini onlardan üstün kabul ediyor. Hâlbuki Bazarov daha yeni hekim olacaktır ancak babası yıllarca ordu hekimi olarak görev yapmıştır.

Bazarov ile Arkadiy arasındaki konuşmayı duyan Nikolay Petroviç Kirsanov (Arkadiy’in babası), ağabeyine şöyle der:

"Bak işte seninle ben geri kalmış adamlar durumuna düşmüşüz, modamız geçmiş. Ne yapalım? Belki de Bazarov haklıdır ama itiraf edeyim bir şey bana acı veriyor: Arkadiy'le artık sıkı bir arkadaşlık kuracağımızı umut ediyordum, oysa anlaşılan ben geride kalmışım, o ileri gitmiş ve bizim birbirimizi anlamamız mümkün değil." (s. 60)
"Biliyor musun, ne hatırladım ağabey? Bir gün rahmetli anneciğimle tartışmıştım: Annem bağırıyor, beni dinlemek istemiyordu... Sonunda ona beni anlayamayacağını söylemiştim; biz, farklı iki kuşağa aittik. Çok gücenmişti, bense 'Napalım?' demiştim. 'Hap acı ama yutmak gerekiyor.' İşte şimdi de sıra bize geldi, bizim varislerimiz de bize siz bizim kuşaktan değilsiniz, acı hapı yutun diyebilirler." (s. 71)

BİR AŞK HİKÂYESİ

Romanın bir kısmında ise birkaç aşk hikâyesi anlatılıyor. En başta eski nesilden Pavel Petroviç’in kalp kırıklığı ile sonuçlanan aşk hikâyesi ve Nikolay Petroviç’in Arkadiy’i annesine ile olan masalsı aşkı var. Daha sonra aşk yaşama sırası gençlere geliyor. Arkadiy ve Bazarov, köyde şehre gelir ve baloda genç bir dul olan Anna Sergeyevna Odintsova ile tanışırlar. İkisi de bu kadına ilk andan ilgi duymaya başlar. Odintsova da onları evine davet eder. Arkadiy’in babasını tanıdığı için, Bazarov ise tavır ve davranışları ve nihilist görüşleri ile ilgisini çekmiştir.

“Anna Sergeyevna kısa bir süre sustu.
"Gene de sanattan zerre kadar anlamıyorsunuz, değil mi?" dedi dirseğini masaya dayayarak ve bu hareketiyle yüzünü Bazarov'a yaklaştırarak. "Onsuz nasıl yaşıyorsunuz?"
"Sormama izin verin, sanat neye lazımdır ki?"
"Hiç olmazsa, insanları tanımaya ve öğrenmeye."
Bazarov gülümsedi.” (s. 107)

Romanda önemli bir yer verilen karakterlerden biri de Odintsova’dır. Turgenyev, her bir karakterini birkaç sayfa ile tanıtıyor. Geçmişini, yaşadıklarını, sevincini ve acılarını okura anlatıyor. En başta Kirsanov kardeşleri ile başlıyor. Sonra da diğer karakterlerle devam ediyor. Odintsova ile ilgili ise şu kısmı dikkat çekicidir.

“Âşık olmayı becerememiş bütün kadınlar gibi, o da bir şey isterdi ama ne istediğini tam olarak bilmezdi. Daha doğrusu, ona her şeyi istiyormuş gibi gelirdi ama aslında hiçbir şey istemezdi. Merhum Odintsov'a zar zor katlanmıştı (bu adamla çıkar için evlenmişti, gerçi iyi bir adam olarak görmeseydi herhalde onunla evlenmeye razı olmazdı) ve şapşal, ağırkanlı, sıkıcı, uyuşuk ve güçsüz yaratıklar saydığı erkeklere karşı içini gizli tiksinme duygusu sarmıştı.” (s. 113)

Bir diğer aşk ise Arkadiy ise Odintsova’nın kız kardeşi Katya arasında yaşanır.

Diğer yandan ise yazar, Rus toplumunda özellikle de aristokrat ve soylu sınıfının yaşamına ve aralarındaki ilişkileri anlatıyor. Ana karakterlerden Arkadiy ve Bazarov, birisi beyzade sınıfından diğer ise zengin olmasa da toprak sahibi ve köylüleri olan bir aileden geliyor. Romanın başından itibaren bu iki genç bir burada bir orada geziyor, günlerini geçiriyor, ziyaretler ve balolardalar. Misafir olarak gittikleri yerlerde de uzun süre kalıp vakit geçiriyorlar. Bu iki nihilist genç bütün gün yararlı hiçbir şey yapmadan geçinip gidiyorlar.

Romanı okumaya başlarken sanki ana karakterler Arkadiy ve ailesidir izlenimine kapılıyorsunuz. Çünkü hem anne ve babası, hem amcası hem de kendisinin hayat hikâyelerini dinliyoruz yazardan. Ancak daha sonra en önemli karakterin Bazarov olduğu ortaya çıkıyor. Yazar ona ağırlık vermeye başlıyor. Ta ki ölümüne kadar. Bazarov karakteri ise erken dönem Bolşeviklerden biri olarak nitelendiriliyor.

“Ama öğle sıcağı çabuk geçiyor, akşam ve gece geliyor, akşam ve gece ise insanın bitkin ve yorgun, tatlı tatlı uyuyabileceği sakin sığınağına dönüş zamanıdır...” (s. 250)

Bununla sanki yazar hayatın ve özellikle de ölen Bazarov’un gençliğinin özetini yapıyor. Öğle sıcağı dediği şeyi gençliğimizin hararetli yılları anlamında bakarsak, çok kısa sürede geçeceğini gecenin hızla geldiğini yani ölümün aniden bastıracağına yorumlayabiliriz. Kimi için çok erken, kimi için ise daha genç.

İvan Turgenyev
Babalar ve Oğullar
Özgün adı: Отцы и дети
Çev: Ayşe Hacıhasanoğlu
Can Yayınları
İstanbul
2010
256 sayfa.

Next Post Previous Post
12 Comments
  • Ebemkuşağı
    Ebemkuşağı 22 Mart 2019 22:30

    Çok uzun zaman önce okumuştum hatırlamak güzel oldu. Teşekkürler paylaşım için...

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 24 Mart 2019 13:32

      Teşekkürler, iyi okumalar

  • SevKoz
    SevKoz 24 Mart 2019 09:23

    Geçen yıl okuyup çok etkilenmistim

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 24 Mart 2019 13:34

      Teşekkürler, iyi okumalar

  • birekitap
    birekitap 25 Mart 2019 15:52

    Ücretsiz okuyabileceğiniz e-kitap

    https://birekitap.blogspot.com/

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 31 Mart 2019 15:39

      Bizimle paylaştığınız için teşekkürler

  • deeptone
    deeptone 26 Mart 2019 01:18

    çoook severim bazarovuuu. seni gördüğüme sevindim bi deee, bir süre sessizdin sankiiii :)

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 31 Mart 2019 15:40

      Demek ki sessizliği bozma zamanı gelmiş. Ben de seni uzun süredir görmedim. :-)

  • KİTAPLARA KAÇANLAR
    KİTAPLARA KAÇANLAR 29 Mart 2019 01:35

    Üniversite yıllarımda okumuştum. Tabii oğullar tarafından bakarak. Çok fazla bir şey kalmamış aklımda, ancak babayla ilgili yaptığınız alıntı, çocukluk çağında evlatları olan benim içimi sızlattı. Tekrar okuma vakti gelmiş demek ki.

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 31 Mart 2019 15:45

      Eskimeyen kitapladan. İyi okumalar.

  • aysu
    aysu 30 Mart 2019 21:55

    Merhaba!Ben de kitaplar hakkında bloglar yazıyorum(Amatör olarak).Ve bu nedenle bloğuma kitap okumayı seven özel kişilerin gelmesini istiyorum.Bu işe emek vereceğim, emeklerimin karşılığını almak istiyorum.Umarım bi' göz atarsınız:
    https://aysuarici.blogspot.com

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 31 Mart 2019 12:23

      Bloğunu ziyaret ettim. Başarılar dilerim.

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar