N. V. Gogol - Palto

“Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık.” sözünün başta Dostoyevski olmak üzere bir çok kişiye ait olduğu söyleniyor. Kim olduğu kesin bilinmese de cümledeki “hepimiz” ile Rus edebiyatı, Rus yazarlarının kastedildiği tartışmasız kabul edilmektedir.

Ayrıntı Yayınları tarafından basılan Gogol’un Palto öyküsüne bir önsöz yazan Behçet Çelik, yazının girişinde bu konuda bilgi vererek başlıyor. Kitabın sonunda ise yine Gogol döneminde yaşayan eleştirmen Belinski’nin Rus yazara yazdığı bir mektup yer alıyor.

“Taras Bulba'da trajik olandaki komiği ortaya çıkaran Gogol, Palto'da ise, "yaşamın olağan bayağılıklarında trajik olanı bulu[yordur].” (s. 9) diyen Çelik, Palto’daki ana karakter Akakiy Akakieviç Başmaçkin’in öyküde nasıl ele alındığını ve “küçük insan” karakterine nasıl yer verildiği üzerinde duruyor. Ayrıca zaman geçtikçe öykünün nasıl yorumlandığını anlatıyor.

“Palto'da "küçük insan''ı ve bürokrasi yergisini vurgulayan Belinski ve Dobrolyubov gibi 19. yüzyıl Rus eleştirmenleri "gerçekçi"dirler ve Palto'yu yukarıda özetlediğim (ve Nabokov'un yerden yere vurduğu) nedenlerle önemsemişlerdir. İşin ilginç yanı, 20. yüzyıl başlarında Rusya'da ortaya çıkan "biçimci ekol"ün mensubu eleştirmenler de Palto'yu önemsemişlerdir. Palto'nun çok farklı iki edebi ekolün birlikte ama bambaşka nedenlerle önemsediği bir kitap olduğuna dikkat çekmek gerekir.” (s. 14)

Günümüzde ilk basıldığında öykü, hikâye, uzun öykü adları ile basılan kitapların kapaklarına “Roman” yazmak alışkanlığı ortaya çıkmıştır. Belki de roman yazınca kitabın daha fazla satacağı, daha çok ilgi göreceği düşünülüyor. Ancak ben öyküyü severim. Öykü yazarlarında Poe ve Borges gibi isimleri de çok beğenirim. Behçet Çelik de öykü ve öykünün ortaya çıkışı konusunda ilginç ayrıntıyı paylaşıyor.

“Öykünün gazete ve dergilerde anekdotların aktarılmasından çıkıp, edebi bir tür olarak kabul edilmesinde Edgar Allen Poe ile Gogol'ün yapıtlarının dünyanın iki ucunda eşzamanlı olarak ortaya çıkmış olması da ilginçtir - Poe ve Gogol aynı yıl doğmuşlardır, 1809'da.” (s. 15)

Palta’da Akakiy Akakieviç Başmaçkin isimli bir Rus memur var. Daha çok “küçük adam” olarak nitelendiriliyor. Devlet memuru ancak en düşük rütbeli ve çalıştığı dairedeki diğer kişilerin sürekli alaylarına maruz kalır, küçük görülür, çoğu zaman da önemsenmez ve yok sayılan bir karakter. Olaylar bir gün Akakiy’in paltosunun artık yamanamayacak kadar yıprandığını öğrenmesi ile başlar. Yeni bir palto diktirmesi lazım ancak çok pahalıdır. Bunun için uzun süre para biriktirir.

“Akakiy Akakiyeviç uzun uzun düşündü ve sonunda günlük harcamalarını kısmak zorunda olduğuna karar verdi; en azından bir sene boyunca bunu yapması şarttı. Akşamları çay içmeyi bırakacak, mum da yakmayacaktı; eğer çalışması gerekiyorsa, ev sahibesinin odasına gidecek ve işini onun mumunun ışığında görecekti. Dışarı çıktığında ağırlığını ayaklarına vermeden, neredeyse parmaklarının ucuna basarak yürüyecek ve elinden geldiği kadar adımlarını, düzgün kaldırım taşlarına denk getirmeye çalışacaktı, böylece ayakkabılarının tabanları hemen aşınmayacaktı. Çamaşırlarını da yıkamaya daha seyrek gönderecek, böylece onların da hemen yıpranmasını engelleyecekti. Eve döner dönmez eskimesinler diye derhal giysilerini çıkaracak, sadece, umarsızca geçip giden zamanın bile merhamet ettiği eski pamuklu gecelik entarisiyle oturacaktı.” (s. 42)

Palto için aylarca böyle tasarruf eder Akakiy. En sonunda palto diktirir. Bu palto bir anda çalıştığı dairede ilgi odağı yapar onu. Eski paltosu ile alay edenler, eski paltosuna çok yıprandığı için “gecelik” diyenler bu sefer yeni paltoyu merakla inceler. Tabii güzel de dikilmiştir. Ancak bu palto aynı zamanda Akakiy’in trajedisinin de başlangıcı olur. Gogol’un kitaptaki ifadesiyle “çarların ve dünyadaki diğer tüm hükümdarların üzerine çöken felaket” (s. 64) sonunda onu da bulur. Öykü bir hayalet hikâyesi olarak devam eder.

Palto öyküsünden sonra kitapta Gogol döneminin eleştirmenlerinden Vissarion Grigoryeviç Belinski’nin “Gogol’e mektup” başlıklı bir yazısı yer alıyor. Mektup Gogol’a hiç gönderilmemişti. Mektupta Belinski, Gogol’ü son kitabından dolayı kısasıya eleştiriyor.

Belinski bu mektubu, Gogol'ün yapıtlarındaki gerçekçiliğine ve dünya görüşlerine sırt çevirerek Ortodoksluğu ve Çarlık düzenini aklamaya kalkıştığı Dostlarla Mektuplaşmalardan Seçilmiş Parçalar adlı kitabın yayınlanması üzerine yazmıştı. Belinski şöyle diyor:

“Herkes kitabınızı dünyevi hedeflere semavi yollarla ulaşmak için başvurulmuş kurnazca, ama biraz aşırı kurnazca bir düzen olarak nitelemişse bunun tek suçlusu sizsizin.” (s. 74)

Bu eleştiriler mektubun sonuna kadar şiddetini artırarak devam ediyor.

Nikolay Vasilyeviç Gogol
Palto
Rusça’dan çeviren: Aslı Takanay
Ayrıntı Yayınları
2015
İstanbul
90 sayfa.

Next Post Previous Post
2 Comments
  • ışınonur
    ışınonur 27 Ağustos 2016 10:19

    Merak ettiğim bir kitabı çok güzel yorumlamışsınız, kaleminize sağlık :)

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 28 Ağustos 2016 12:05

      Teşekkür ederim.

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar