Zülfü Livaneli, Cağrı Coşkun - Harem (Çizgi Roman)

Bu kitap, son yıllarda okuduğum üçüncü çizgi romandır. Bir çizgi roman okumayı denemek için birkaç yıl önce H. G. Wells’in Dünyalar Savaşı eserinden uyarlanan bir çizgi romanı elime almıştım. Geçenlerde bu kitap elime geçince de merak ettim. En başta üstünde Zülfü Livaneli ismi olunca okumaya karar verdim.

“Harem” başlığı taşıyan bu çizgi roman, Livaneli’nin “Engereğin Gözü” tarihi romanından uyarlanmıştır.

Çizgi romanın konusu kısaca şöyle: Süleyman isimli Afrikalı bir harem ağası, çocuk yaşta köle tacirleri tarafından zorla ailesinden alınmış, hadım edilmiş ve en sonunda İstanbul’da saraya satılmıştır. Hikâyeyi Süleyman anlatıyor. Sarayda gördükleri, iktidar kavgaları, kardeş katli ve diğer entrikalar.

Livaneli’nin romanını okumadım ama bu çizgi romanın bir yönünü güzel bulurken, bir yönünü de olumsuz buldum.

En başta çizgi roman, anlattığı dönem (17. Yüzyıl) Osmanlı sarayı ile ilgili tamamen olumsuz bir hava çiziyor. İlk önce Afrikalı çocukların köylerinden kaçırılıp köle edilmesini görüyoruz. Sonra da hadım edilirler. Daha sonra da sarayda padişahın emri ile kardeşlerinin katli var. Korku ile yaşayan kurtulan tek şehzade, sultanın kardeşi. Sanki Osmanlı döneminde yaşanan tüm olumsuzlukların bir araya getirilmiş hali bu çizgi roman. Tüm ülkede korku dalgası yayan bir sultan tahtta oturuyor. Padişah konuşurken esneyen bir paşanın kellesini alır.

Bütün bu olumsuz tasvirler, çizimlere de yansıyor. Hadım edilen Süleyman’ın yerde duran kesilmiş penisi ve diğer kanlı sahneler.

Kitapta anlatılan dönem ve Osmanlı sarayı ile ilgili gördüğüm tek olumlu cümle ise budur: “Dünyanın merkezinde, dünyanın hükümdarının sarayındayım ve burada hayat eğitim demekti. Hem de hiç durmadan…” (s. 13) Bunu Süleyman İstanbul’a gelince, saraya alınıp eğitilince söylüyor.

Süleyman sarayda çok şey görüyor. En başta ilk önce tahtta oturan sultanın kardeşlerini katlettirmesini görür. Valide sultan ancak bir oğlunu kurtarır o da sarayda hapis olarak ve korku içinde büyür. Ancak bir gün sultan ansızın ölür ve korkuyla hapis yaşayan şehzade, sultan olur. Ama şimdi yıllardır çektiği ölüm korkusu sonucu sadist birine dönüşür. Bu sefer çevresindekilerin nasıl öldüğünü görmek için onları öldürür, boğazlar, kılıçtan geçirir.

Daha sonra yeni sultan cinsel arzusunu bir türlü durduramayan bir padişaha dönüşür. Haremdeki kızlar yetmez, şişman kadın arzusu ortaya çıkar.

Tabii bütün bunlara ek bir de sarayda oryantalist fanteziler tarzı saray hayatı, çıplak cariyeler, cinselliğin öne çıktığı bir çizgi roman yapılmış. Tabii verilmek istenen mesaj açık. Şiddet, cinsellik ve iktidar kavgalarının olduğu bir harem tasvir edilmek istenmiş ama çok abartıldığını düşünüyorum.

Ama diğer yandan başta da bahsettiğim gibi kitabın bir yönünü de olumlu buldum. Osmanlı döneminde saray, harem, taht ve iktidar kavgaları da bir yandan çok iyi anlatılmış.

Zülfü Livaneli
Çizen: Cağrı Coşkun
Harem (Çizgi Roman)
Destek Yayınevi
İstanbul
2012
99 sayfa.

Next Post Previous Post
2 Comments
  • Ebemkuşağı
    Ebemkuşağı 30 Eylül 2017 23:49

    Ne zamandır çizgi roman okumuyordum.Bir şans vermeli miyim bilemedim.Emeğinize sağlık:)

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 1 Ekim 2017 12:56

      Belli bir yaştan sonra beklentileri karşılamayabilir.

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar