Tahir Alangu - Kediler Padişahı
Tahir Alangu, Türk masallarından seçtiği yedi masala yer vermiş bu kitapta. Kitaptaki masallarda biri de “Kediler Padişahı”dır.
Kitaptaki ilk masalı çocukluğumdan bu yana bilirim. Çünkü hem Azerbaycan masallarında çok benzer bir versiyonu var hem de Azerbaycan’da 1974 yılında çizgi filmi yapılmıştı. Kitapta “Bürümcekli Kadınla Sülün Bey” diye verilen ilk masal Azerbaycan edebiyatında Abdulla Şaiq tarafından “Tıq-tıq xanım” adıyla (çizgi filminin adı ise “Pıspısa xanım və Siçan bəy”, 1974) yazılmıştır.
Masalda süslenip püslenen ve kendine arkadaş arayan bir böcek, süslendiği ve artık güzel bir hanım olarak gördüğü için kendisine şöyle seslenilmesini ister:
“Örümcekli üzmez kadın / Bürümcekli büzmez kadın / Saçı uzun saymaz kadın / Al duvaklı gelin hatun.”
Azerbaycan masalında ise: “Saçı uzun Sauray xanım / Boynu uzun Buray xanım.”
Masalın Azerbaycan versiyonunun 9 dakikalık çizgi filmini buradan izleyebilirsiniz:
Kitaptaki masallar şöyle:
Bürümcekli Kadınla Sülün Bey
Mintil Ağa
Çifte Kamburlar
Süpürgeci Baba
Kediler Padişahı
Büyülü Fasulyeler
Üç Turunçlar
Kitaptaki bütün masallar birbirinde güzeldir. Ancak benim en beğendiğim masal Süpürgeci Baba” oldu. Burada fakir olsa da mutlu yaşayan bir ihtiyar adam var. Karısı ile yaşıyor ve geçimini çarşıda yerleri süpürerek sağlıyor. Her gün üç kuruş para alır, bu para ile biraz ekmek, peynir ve bir mum alır. Akşam ekmek ve peynirlerini yer, mumu yakar ve mum sönene kadar ihtiyar şarkı söyler, karısı ise zil takıp oynak. Ta ki bir gün tebdil-i kıyafet gezen padişah bunların bu hallerini görene kadar. Padişah, ihtiyar adamın günlük üç kuruşu kazanamaması için elinden geleni yapar, çarşıyı kapattırır, işe gitmesini engeller ve sair. Ancak ihtiyar hiç endişelenmeden şöyle der:
“Kul kısmının kısmet yolu tıkanmaz, ancak bir zaman daralır. Tanrı birini kaparsa, beşinin yolunu açar. Kulunun rızkından arttırır kurda kuşa kırıntı ayırır.” (s. 34)
Kitaptaki diğer masalları anlatmayacağım ama bir masal var ki siz de çok iyi biliyorsunuz. “Büyülü Fasulyeler” başlıklı masalı ben şimdiye kadar Batı masalı olarak bilirdim. Meğer Türk masalları arasında da varmış. Daha doğrusu masallar bir yerden başlasa da durmadan yayılırlar. Bazı yerlerde o yörenin gelenek ve göreneklerine bürünerek anlatılırlar.
Kitabın sonunda Tahir Alangu’nun “Masallar Üzerine” yazısında Avrupa masallarının kökeninin Hint masallarına dayandığı konusunda bilgi verir. Azerbaycan masallarından “Tıq-tıq xanım”ın Türkiye’de “Bürümcekli Kadınla Sülün Bey” şeklinde var olduğunu bu kitabı okuyana kadar bilmiyordum ama şaşırmadım da. Ancak “Büyülü Fasulyeler”in olmasına çok şaşırmasam da dikkat çekici buldum.
Azerbaycan masalları gökten üç elmanın düşmesi ile sona erer ve ifade şöyledir: “Göydən üç alma düşdü, biri mənim, biri nağıl deyənin, biri də dinləyənin.”
Ben de yazıyı şöyle bitireyim: Gökten üç elma düştü, biri benim, biri bu yazıyı yazanın ve biri de okuyanın.”
Tahir Alangu
Kediler Padişahı
Resimleyen: Mustafa Delioğlu
Yapı Kredi Yayınları
İstanbul
2009
95 sayfa.
Hoşuma gitti kitap, d&r'a bakayım.
İyi okumalar.
PAYLAŞIMA TEŞEKKÜRLER... masallar hep ilgimi çeker. okumaktan keyif alırım..
İyi okumalar
Bu kitabı okumadım, ancak kitaplığım görünmeyen kısımlarında yazarın "Billur Köşk Masalları" ı duruyordu uzun zamandır. Gözümün önünde olsun diye, şimdi rafların görünen kısımlarına taşıdım. Tanıtım için teşekkürler.
İyi okumalar.