Franz Kafka’nın Dönüşüm’ü ve Vladimir Nabokov’un “Dönüşüm” Dersi


İthaki Yayınları’dan çıkan bu kitapta iki “Dönüşüm” var. Birincisi Franz Kafka’nın bildiğimiz ünlü öyküsü Dönüşüm, ikincisi ise yine ünlü Rus asıllı Amerikan yazar Vladimir Nabokov’un Dönüşüm üzerine verdiği ders.

Kafka, 20. yüzyılın en çok konuşulan, yorumlanan ve anlaşılmaya çalışılan yazarlarından biridir. Dava, Şato romanlarından sonra Kafka’nın en çok okunan eserlerinden biri de Dönüşüm’dür. Nabokov, kendisine göre 20. yüzyılın en iyi romanlarını sıralarken, en başta Dönüşüm’ün adını söylüyor. Bu da Nabokov’un bu öyküyü edebi açıdan ne kadar değerli bulduğunu gösteriyor.

Kendisi bir yazar olmakla birlikte Nabokov Amerika’da edebiyat fakültesinde hocalık yapıyordu. Rus edebiyatı üzerine dersleri kitap olarak basılmıştır. Bu kitapta da Dönüşüm dersi var.

Nabokov, Dönüşüm’ü anlatmaya başlamadan önce neden bir eseri inceleme ihtiyacı duyulduğuna değiniyor ve şöyle diyor:

“Bir hikâyeyi, şarkıyı, resmi ne kadar heyecanla, ne kadar hayranlıkla ele alıp incelersek inceleyelim, boş gözlerle bakanlar, tüyleri ürpermeyenler olacaktır kuşkusuz. Kral Lear kendisi ve kızı Cordelia için büyük bir arzuyla "Eşyanın esrarına bürünmek"ten [Act V, Scene 3] bahsediyordu -sanatı ciddiye alan herkese benim de tavsiyem bu. Adamcağızın biri paltosunu çaldırmış (Gogol'ün "Palto”su); öbürü böceğe dönüşmüş (Kafka'nın Dönüşüm'ü) eee n'apalım yani? Bu "n'apalım yani"ye verilecek mantıklı bir cevap yoktur.” (s. 81)

GOGOL’UN PALTO’SU, KAFKA’NIN DÖNÜŞÜM’Ü VE STEVENSON’UN DR. JEKYLL VE MR. HYDE’I

Böyle bir girişten sonra Nabokov üç ünlü eseri alıyor ve onların benzerlikleri ve ayrılan yönlerini kıyaslıyor. Bu üç eser şöyle: Gogol’un Palto’su, Kafka’nın Dönüşüm’ü ve Stevenson’un Dr. Jekyll ve Mr. Hyde kitapları.

“Palto, Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, Dönüşüm ... bunların üçü için de fantazi denir. Bana göre başarılı her sanat eseri fantazidir, çünkü benzersiz bir bireyin benzersiz dünyasını yansıtır. Fakat bu üç hikâyeye fantazi dendiğinde, kastedilen bu hikayelerin konuları bakımından gerçeklik denen şeyden kopmuş olduklarıdır.” (s. 83)

“Kafka ve Gogol'ün kendilerine özgü kabuslarının güzelliği, hikayelerinin merkezinde duran insan karakterlerinin çevrelerindeki gayriinsani karakterlerle aynı fantastik dünyaya ait olmalarında ama maskeyi atmak için, pelerini veya böceğin kabuğunu aşmak için o dünyadan çıkmaya çalışmalarında yatar.” (s. 85)

“Gogol ve Kafka'da merkezde duran absürt karakter, etrafındaki absürt dünyaya aittir ama marazi/patetik ve trajik bir şekilde o dünyadan çıkıp insanların dünyasına girmeye çabalar ve umutsuzluk içinde ölür. Stevenson'daysa merkezde duran gerçekdışı karakter, etrafındaki dünyanınkinden farklı bir gerçekdışılıga aittir. Dickens'vari bir ortamda bulunan Gotik bir karakterdir ve çabalayıp öldüğünde de kaderi geleneksel/konvansiyonel bir pathos içerir. Stevenson'ın hikayesinin başarısız olduğunu söylemek istemiyorum. Kendi geleneksel/konvansiyonel tarzı içinde küçük bir başyapıttır elbette ama onun sadece iki boyutu varken Gogol-Kafka hikayelerinin beş veya altı boyutu vardır.” (s. 86-87)

DÖNÜŞÜM  ÜZERİNE

Nabokov, Dönüşüm’den bahsetmeden önce kısaca Kafka’nın yaşamına değinir, yaşamı, eserleri, aşkı ve ölümünü anlatır. Kafka deyince ilk akla gelen arkadaşı Max Brod’a bütün eserlerini yakma vasiyetinden de bahseder.

Nabokov daha sonra Dönüşüm deyince katılmadığı iki bakış açısını da en başta söyler ve onları devre dışı bırakır.

“Dönüşüm'den söz etmeye başlamadan iki bakış açısını safdışı bırakmak istiyorum. İlk olarak Max Brod'un öne sürdüğü Kafka'nın yazdıklarına atfedilebilecek yegâne kategorinin edebiyat değil, ermişlik olduğu görüşünü safdışı bırakmak istiyorum. Her şeyden önce Kafka sanatçıydı ve her ne kadar her sanatçının bir nevi ermiş olduğu (ben kendim bunu çok açıkça hissediyorum) iddia edilebilirse de, Kafka'nın dehasına dini içerimler atfedilebileceğini düşünmüyorum. Safdışı bırakmak istediğim diğer bakış açısı ise Freudcu yaklaşım. Kafka'nın Freudcu biyografi yazarları, örneğin The Frozen Sea'de (Donmuş Deniz, 1948) Neider, Dönüşüm'ün temellerinden birinin Kafka'nın babasıyla karmaşık ilişkisi ve ömrü boyunca duyduğu suçluluk duygusu olduğunu ileri sürer; ayrıca çocukların mit sembolizminde haşere olarak temsil edildiğini -benim için pek şüpheli- ve Kafka'nın "oğul Gregor"u Freudcu postülalara uygun şekilde temsil etmek için böcek simgesini kullandığını savunuyorlar. Böceğin, yazarın babası karşısındaki değersizlik hissini çok iyi ifade ettiğini öne sürüyorlar. Ben burada martavallarla (humbugs) değil böceklerle (bugs) ilgilendiğim için bu ipe sapa gelmez iddiayı reddedeceğim. Kafka'nın kendisi de Freud'un düşüncelerine fazlasıyla eleştirel yaklaşıyordu. Psikanalizi (aynen alıntılıyorum) "umutsuz bir gaflet" olarak görüyor ve Freud'un teorilerine ayrıntıların hakkını veremeyen veya, daha da önemlisi, işin özünü ıskalayan kaba taslak, çok ama çok kısa özet niteliğindeki tablolar gözüyle bakıyordu. Freudcu bakış açısını safdışı bırakıp sanatsal uğrağa [moment] yoğunlaşmak istememin bir nedeni de bu.” (s. 88)

Nabokov bu görüşlerinden sonra üç bölümden oluşan Dönüşüm’ü her bölümünü sahnelere ayırarak hem özetini yapıyor hem de inceliyor. Tabii öykü, Gregor Samsa’nın bir sabah uyanması ve kendisini böceğe dönüşmüş bulması ile başlar.

“Biraz daha uyusam ve tüm bu saçma sapan şeyleri unutsam, ne olur sanki,' diye düşündü.” (Kafka, Dönüşüm)

Nabokov, Gregor’un hangi böceğe dönüştüğünü ve nasıl bir böcek olduğu üzerinde önemle durur. Kimi yerde Gregor’un hamamböceğine dönüştüğü yorumuna da karşı çıkar.

“Bir sonraki soru: Tam olarak hangi böcek? Metni yorumlayanlara bakılırsa hamamböceği ama tabii uymuyor bu. Hamamböceği kocaman bacakları olan düz bir böcektir, oysa Gregor kesinlikle düz değil: Karnı ve sırtı bombeli ve bacakları kısa. Hamamböceğine benzeyen yanı benzi: kahverengi. Hepsi bu. Öte yandan bölümlere ayrılmış kocaman, bombeli bir karnı ve kanat mahfazalarını andıran sert ve yuvarlak bir sırtı var. Böceklerde bu tür mahfazalar küçük, incecik kanatları korur; bu kanatlar çıkıp böceği kilometrelerce sürecek zorlu bir yolculukta hedefine taşır. Gayet tuhaf bir şekilde böcek Gregor, sırtındaki sert kabuğun altında kanatlan olduğunu asla fark etmez. (Bu benim adıma çok güzel bir gözlem, sizin de hayatınız boyunca kulağınıza küpe olsun: Bazı Gregor'lar, bazı Joe'lar ve Jane'ler kanatları olduğunu bilmezler.) (s. 92-93)

BABASI, ANNESİ, KIZ KARDEŞİ- EN GADDARI HANGİSİDİR?

“Peki sırtından geçinen asalaklardan -babası, annesi, kız kardeşi- en gaddarı hangisidir? ilk önce babaymış gibi görünür. Ama en kötüsü babası değil, kız kardeşidir: Gregor en çok onu sever ama hikâyenin ortasındaki mobilya sahnesinden itibaren Gregor'a ihanet eden de odur.” (s. 96)

“İkinci bölüm burada bitiyor. Durumu özetleyelim. Kız kardeşi artık açıktan açığa ağabeyine düşman olmuştur. Önceden onu seviyordu belki ama artık ona tiksinti ve öfkeyle bakmaktır. Nefes darlığı ve çeşidi duygular Bayan Samsa'nın içinde birbiriyle savaşmaktadır. Gayet mekanik bir annedir, oğlu için de mekanik bir anne sevgisi vardır ama çok geçmeden göreceğiz ki o da oğlundan vazgeçmeye hazırdır. Babaysa, fark edilmiş olacağı üzere, etkileyici bir güç ve saldırganlığın doruğuna ulaşmıştır. En başından beri çaresiz oğlunu fiziksel olarak incitmeye can atmaktadır; işte şimdi attığı elma da zavallı Gregor'un böcek etine saplanıvermiştir.” (s. 116)

Nabokov, böyle bölüm bölüm, sahne sahne Dönüşüm’ü inceler ve yorumlar. Özellikle öyküdeki üç sayısına dikkat çeker. Üç bölüm, Gregor dışında ailedeki üç kişi, evdeki üç oda, Gregor’un odasına açılan üç kapı, evde oda kiralayan üç kişi ve sair diye uzayıp gidiyor liste.

Son olarak Nabokov öyküdeki “böceklik” konusuna değiniyor. Gerçekten bu öyküde “böcek” olan kimdir? Nabokov’un yorumu şöyle:

“Gregor böcek kılığına girmiş bir insandır; ailesiyse insan kılığına girmiş böcek. Gregor'un ölümüyle birlikte ailenin böcek ruhları artık keyiflerine bakabileceklerinin farkına varır birden.” (s. 127)

Franz Kafka ve Vladimir Nabokov
Dönüşüm (Nabokov’un Dönüşüm Dersiyle Birlikte)
Özgün adı: Die Verwandlung ve The Metamorphosis
Çev: Vedat Çorlu ve Savaş Kılıç
İthaki Yayınları
İstanbul
2014
132 sayfa.

Next Post Previous Post
8 Comments
  • KİTAPLARA KAÇANLAR
    KİTAPLARA KAÇANLAR 4 Aralık 2018 09:15

    Nabokov'un incelediği her üç eser de benim üzerinde uzunca düşündüğüm çok önem verdiğim kitaplar. Dolayısıyla Nabokov'un bu eseri de tam aradığım cinsten bir kitap, ancak baskısı satışta yok gibi ...

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 12 Aralık 2018 13:05

      İnternet sitelerinde satışta var. İyi okumalar.

  • EMİNE ÖZTÜRK
    EMİNE ÖZTÜRK 4 Aralık 2018 21:11

    Nobokov'un incelemeleri bir de İthaki yyınları olunca, eminim kalitelidir. paylaşım için teşekkürler..

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 12 Aralık 2018 13:13

      Rica ederim, iyi okumalar.

  • EĞİTİM PINARI
    EĞİTİM PINARI 19 Aralık 2018 00:08

    Blogunuzu zaman zaman ziyaret ediyorum. Çok güzel çalışmalarınız var. Başarılarınızın devamını dilerim. Benim de daha dört aylık bir blogum var, bu konuda çok bilgi sahibi değilim. Benim blogumu da zaman zaman ziyaret etmek ve yorum yapmak suretiyle desteklemenizi bekliyorum. İyi çalışmalar dilerim.

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 19 Aralık 2018 23:08

      Teşekkürler. Bloğunuzu ziyaret ettim. İyi yayınlar.

  • Unknown
    Unknown 1 Şubat 2021 15:56

    Merhabalar
    Kitabı henüz bitirdim ve bu kitabı okuyan diğer insanlarda ne gibi duygu ve düşünceler uyandırdığını merak ettiğimden yorumlara baktım. Sizin kitap analiziniz beni gerçekten çok etkiledi kaçırdığım bazı nüansları görmemi sağladı. Fizikçi olmamdan mı yoksa okuduğum kitabı çevirsinden mi kaynaklanıyor bilmiyorum ama bazı şeyleri nasıl farkedemedim diye üzüldüm doğrusu şimdi kitabı tekrar elime alıp bir daha okuyacağım

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 10 Nisan 2021 12:42

      Yararlı olduğuna sevindim. İyi okumalar.

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar