Kitap yorumu: Patrick Rothfuss - Bilge Adamın Korkusu (Kral Katili Güncesi - 2. Kitap)
Patrick Rothfuss’un Bilge Adamın Korkusu fantastik romanı, Kral Katili Güncesi serisinin ikinci kitabı. Hem birinci hem de ikinci kitap çok uzun olmalarına rağmen çok sürükleyici ve okuru kendisine bağlayan bir öyküsü var.
Romanın ana karakteri Kvothe, çocuk yaşta anne babasının katledilmesine tanıklık etmiş birisi. Artık dünyada tek bir amacı ve hedefi var. Anne, babası ve gezici sanatçılardan oluşan kumpanyasını katleden gizemli grubu bulmak. Ancak işi o kadar da kolay değil.
Yazar Patrick Rothfuss, Kral Katili Güncesi için bir evren tasarlamış. Anlattığı olaylar Medeniyetin Dört Köşesi (The Four Corners of Civilization) ismi verilen bir dünyada geçiyor. Tabii burası insanların yaşadığı yer. Bir de Feylerin yaşadığı Fey diyarı (periler ve farklı yaratıklar) var.
İkinci kitap olan Bilge Adamın Korkusu’nun konusuna geçmeden önce Kral Katili Güncesi üçlemesinin birinci kitabı üzerine incelemeye bakmanız, seriyi daha iyi anlamanıza yardımcı olacak.
Patrick Rothfuss - Rüzgarın Adı - Konusu - Kitap Yorumu
Konusu: Patrick Rothfuss - Bilge Adamın Korkusu
Kral Katili Güncesi bir üçleme ve ikinci kitapta da olaylar kaldığı yerden devam ediyor. Kvothe, gizem (bir tür sihir), simya ve diğer ilimlerin öğretildiği Üniversite’de okuyor. Aslında buraya gelmesindeki tek amacı Üniversite’nin arşivini (kütüphanesini) kullanmak. Çünkü aradığı bir şey var. Bilmek istediği, ancak kimsenin hakkında bir şey bilmediği şeyler var.
Kvothe’un ailesi Chandrialılar diye adlandırılan, yedi kişiden oluşan gizemli bir grup tarafından katledilmişti. O zamandan bu yana romanın ana karakterinin tek amacı var. Onlar hakkında bir şeyler bulmak. Ancak bu o kadar da kolay değil.
“Chandrialılar lanetliydiler. Gelişlerinin bazı belirtileri vardı: mavi ateş, pas ve çürüme, aniden bastıran bir soğuk.”
Kvothe, üniversitenin geniş kütüphanesini arar ama eline masallardan başka bir şey geçmez. Çünkü dünyanın geri kalanı için Chandrialılar sadece bir masaldı, gerçek değildiler.
“Böyle bir şeyi okumak ne kadar sinir bozucu olursa olsun bir hususu apaçık ortaya koyuyordu: Chandrialılar dünyanın geri kalanı için çocuksu bir peri masalından fazlası değildi. Ayak sürüyenlerden veya tek boynuzlu atlardan farkları yoktu. Tabii ben işin aslını biliyordum. Onlarla bizzat karşılaşmıştım. Kara gözlü Köz’le konuşmuştum. Haliax’ı gölgeleri bir pelerin misali üstüne giyerken görmüştüm. Bu yüzden sonuçsuz arayışımı sürdürdüm. Dünyanın geri kalanının neye inandığı önemli değildi. Ben gerçeği biliyordum ve asla kolay vazgeçen biri olmamıştım.”
Patrick Rothfuss’un Medeniyetin Dört Köşesi evreni
İkinci kitapta olayların kaldığı yerden devam ettiğini söyledik. Ancak bir farkla. Yazar bu sefer Kvothe ile birlikte okuru bu kurmaca dünyasının dört köşesini gezdirir. Daha önce Kvothe ailesi öldürüldükten sonra üç yılını kimsesiz bir sokak çocuğu olarak Tarbean isimli bir liman şehrinde geçirmişti. Daha sonra bir az kuzeyde olan Imre isimli yere gelir ki hemen yanı başında da Üniversite var. Ancak yazarın bu dünyasının çok fazla yerini görmemiştik ilk kitapta. Şimdi ise Kvothe ile birlikte binlerce kilometre seyahat ediyoruz.
Kvothe bu kitapta ilk önce yukarıdaki haritada gösterilen Imre’den Tarbean’a gelir, buradan gemi ile Vintas’a ulaşır. Burada bir süre Severan şehrinde kalır. Sonra aldığı bir görev üzerinde daha da kuzeye gider. Eld ormanından geçer ve bir süre de en kuzeydeki Ademre’de kalır.
Aslında bu kitapta çok renkli bir yaşantısı var. Zaten okur da üniversitedeki günlerini okumaktan belli bir süre sonra usanmaya başlayabilir. Yazar da okuru böyle bir yolculuğa çıkarır. Severan şehrinde buranın yöneticisinin sarayında kalır, sonra kuzeyde ormanlarda haydutları arar ki burada eski bir “tanıdık” ile kısa süreli bir karşılaşması olur. Hoş bir karşılaşma değildi.
Geniş kitap önerileri listesi - Farklı tür ve temalara göre kitap tavsiyeleri
Ardında Kvothe Ademre’ye kadar gider. Burada Adem’lerin dövüş sanatı ve kılıç kullanma ustalıklarını öğrenir. Daha önce sadece bir kumpanyacı olan ve iyi lavta çalmayı bilen Kvothe, Üniversitede gizem, sigaldri diye isimlendirilen sihir türlerini öğrenir. Ayrıca artık rüzgarın adını kullanma konusunda da ilerleme sağlar. Zaman zaman rüzgarın adını söyleyerek rüzgarı çağırarak istediği şeyleri yaptırabiliyor.
Ademre’de ise bu halkın gizli tuttuğu dövüş ve kılıç kullanma sanatlarını öğrenir. Ki artık hem bir sihir ustası hem de dövüşçü olma yolunda ilerliyor. Peki, Ademler kimdir diye merak ediyorsanız bu alıntı size bir fikir verecek:
“Ademlere sessiz ahali denirmiş ve nadiren konuşurlarmış. Yaşlı adam Ademlerle ilgili pek çok hikâye bilirmiş. Adına Lethani denilen gizli bir sanata sahip olduklarını duymuşmuş. Bu sanat sayesinde sessizliklerini bir zırh gibi üzerlerine giyer, bir kılıcı geri çevirebildikleri gibi havadaki bir oku durdurabilirlermiş. Fazla konuşmamalarının sebebi de buymuş. Sözcüklerini saklayıp bir fırının içindeki kömürler misali biriktirirlermiş. O birikmiş sözcükler onları kıpır kıpır bir enerjiyle öyle çok doldururmuş ki asla bütünüyle hareketsiz kalamazlarmış ve sürekli kıpırdayıp dururlarmış. Dövüştükleri vakit gizli sanatlarını kullanarak o sözcükleri içlerindeki bir yakıt gibi yakarlarmış. Bu da onları ayı kadar güçlü, yılan kadar süratli yaparmış.”
Chandrialılar ve Amyrler
“Parşömeni dikkatle dürüp boynuza geri soktum. Zihnim az önce edindiğim bilgilerle doluydu. Onca yıl evvel Haliax’ın Köz’e söylediklerini düşündüm: Seni Amyrlerden kim korur? Şarkıcılardan? Sithelerden? Aylar süren arayışımın ardından Chandrialılarla ilgili olarak Arşiv’de masallardan fazlasını bulamayacağımdan emin gibiydim. Hiç kimse onların ayak sürüyenlerden veya perilerden daha gerçek olduklarına inanmıyordu. Fakat Amyrleri herkes bilirdi. Onlar Atur İmparatorluğu’nun parlak zırhlı şövalyeleriydi. İki asır boyunca kilisenin bekçiliğini yapmışlardı. Yüzlerce öyküye ve şarkıya konu olmuşlardı. Tarihten iyi anlardım. Amyr Nizamı, Atur İmparatorluğu’nun ilk yıllarında Tehlin Kilisesi tarafından kurulmuştu. Fakat Nina’nın gördüğü çömlek ondan çok daha eskiydi. Tarihten iyi anlardım. İmparatorluk dağılmadan önce Amyrler yine kilise tarafından suçlu bulunup lağvedilmişlerdi. Fakat Chandrialılar onlardan bugün bile korkuyorlardı. Demek ki hikâyenin göründüğünden fazlası vardı.”
En popüler ve en çok okunan fantastik kitaplar (20 roman/seri listesi)
Kral Katili Güncesi serisi üçüncü kitap
Kvothe, hayatını, yaşadıkları ve yaptıklarını işlettiği bir handa bir tarihçiye anlatıyor ve o da onun yaşamını kayda alıyor. Romanın ana karakteri en başta anlatacaklarının üç gün süreceğini söylemişti. Bundan dolayı her bir kitap bir günde anlattıklarını kapsıyor. İlk iki kitapta da birinci ve ikinci gün anlattıkları var. Zaten bu kitabı okuyan her bir okur hemen şunu merak eder: Üçüncü ve üçlemenin son kitabı ne zaman çıkar?
İşte, bu sorunun cevabı bir yılan hikayesi gibi. İlk başta 2009 yılında çıkacağını söylese de yazar, ikinci kitabı bile 2011 yılına yetiştirmişti. En son üçüncü kitabın 2020 yılında çıkacağı söylense de henüz bu konuda kesin bir şey yok.
Patrick Rothfuss
Bilge Adamın Korkusu
Kral Katili Güncesi - 2. Kitap
Özgün adı: The Wise Man's Fear
The Kingkiller Chronicle: Day Two
Çev: Cihan Karamancı
1144 sayfa.
Henüz bu kitaba başlamadım ama yorumunu okumak bile çok zevkli, mükemmel seri :)
Teşekkürler ve iyi okumalar