Jean-Philippe Toussaint - Banyo


Belçikalı yazar Jean-Philippe Toussaint’un 1985 yılında yayımlanan Banyo isimli romanı, yazarın ilk eseridir. İlk olması dolayısı ile de roman ve yazarın tarzı, eleştiri çevreleri tarafından kabul görmüştü.

Kitabın ana karakteri bir gün bir karar alır ve öğleden sonralarını banyoda ve küvette yatarak geçirmeye başlar. Çok normal sayılan bir davranış değildir ama ona pek dokunan olmaz. Ancak bu davranışının bir sebebi olmalıdır. Ana karakter, bu değişimden sonra evde ve çevresinde yaşananları, günlük işleri, yine günlük bir dille anlatır.

Banyo ile ilgili hayatındaki bu değişimin aninden geldiği gibi bir gün yine aniden bir trene atlayarak Paris’ten Venedik’e gider. Sebebi nedir hiçbir zaman söylemez. Ancak onu rahatsız eden, ani ve anlaşılmaz hareketler sergilemeye iten bir şeyler vardır. Venedik’te bir otelde yaşamaya başlar.

“Oklarla oynarken sakin, dinlenmiş oluyordum. Kendimi yatışmış hissediyordum. Boşluk beni her dakika biraz daha büyüyerek sarıyordu ve kafamdaki tüm gerilim izleri yok oluncaya kadar bu boşlukla doluyordum. O zaman -baş döndürücü bir hareketle- oku nişan tahtasına fırlatıyordum.” (s. 56)

Ana karakteri adeta Paris’ten Venedik’e kaçar. En çok yaptığı şey yalnız ve hiçbir şey yapmadan kalmaktır. Çevresinde pek kimseyi istemediği bellidir. Yalnız kalmak istediği her davranışından bellidir. Birine veya birilerine bağlanmak istemiyor. Bu aynı evi paylaştığı kız arkadaşı Edmondsson için de geçerlidir.

Aslında yaptığı bir şey yoktur. Günleri neredeyse boşu boşuna geçiyor. Ancak o şikayetçi değil. Bir sıkıntısı var ama…

“Mondrian'ın resminde benim hoşuma giden hareketsizliğidir. Hiçbir ressam hareketsizliğe bu kadar yakından yaklaşmamıştır. Hareketsizlik hareket yokluğu değil, hareketin her türlü perspektifinden yoksunluk demektir, hareketsizlik ölümdür. Resim genelinde hiçbir zaman hareketsiz değildir. Satrançta olduğu gibi Mondrian'ın resimlerindeki hareketsizlik dinamiktir. Her parça, hareketsiz bir güç olan her parça, güç halinde bir harekettir. Mondrian'da hareketsizlik durağandır. Belki de bu yüzden Edmondsson, Mondrian'ı can sıkıcı buluyor.” (s. 57)

Okur da ana karakterin bu hiçbir şey yapmama ve hareketsiz geçen günlerini sıkıcı bulabilir. Ancak onun sıkılmadığı bellidir. Hatta, bu hareketsizliğin içinde yukarıda da dediği gibi belki de anlattığı o dinamiği bulmuştur.

Jean-Philippe Toussaint
Banyo
Özgün adı: La Salle de Bain
Çev: Mustafa Balel
Ayrıntı Yayınları
İstanbul
1990
84 sayfa.

Next Post Previous Post
4 Comments
  • KİTAPLARA KAÇANLAR
    KİTAPLARA KAÇANLAR 17 Kasım 2018 23:31

    Son cümleleriniz kitaba karşı merak uyandırdı.

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 18 Kasım 2018 11:14

      İyi okumalar.

  • Meczup Yazar
    Meczup Yazar 4 Aralık 2018 07:24

    Çok ilginç bir kitaba benziyor. Anlatım üslubunuzda çok naif olmuş. Emeğinize sağlık. Muhakkak okuyacağım. Sevgilerimle. Vesselam...

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 12 Aralık 2018 13:01

      Farklı bir kitap. İyi okumalar.

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar