Isaac Asimov - Vakıf'ın Sınırı (Vakıf Serisi 4. Kitap)
Isaac Asimov’un “Vakıf'ın Sınırı” bilim kurgu somanı, Vakıf Serisi’nin dördüncü kitabıdır. Vakıf Serisi, 1950’lerde önce üçleme olarak yazılmış, daha sonra yoğun ilgi ve istek üzerine Asimov, üçlemeye dört kitap daha eklemiştir. Asimov, orijinal üçlemeden yaklaşık 30 yıl sonra iki devam ve iki de öncül eklemiştir seriye.
Eğer orijinal üçlemeyi okumadıysanız bu kitap size daha önce olan olayların kısa bir özetini sunacaktır. Ancak tabii ki her şeyi en baştan okumaya başlamak çok daha iyidir.
Kitap İncelemesi: Isaac Asimov - Vakıf'ın Sınırı
Serinin konusuna kısaca değinecek olursak şöyledir: Bütün galaksiye hâkim olan bir Galaktik İmparatorluk vardı. Günün birinde psikotarihçi Hari Seldon ortaya çıkarak imparatorluğun çökeceğini söyler. Matematiksel hesaplamalar o kadar ileri girmiştir ki toplumların geleceğini hesaplamak mümkündür artık. Alanında en iyisi olan Seldon da yaptığı hesaplamalar sonucunda imparatorluğun çökeceğini ve 30 bin yıllık karanlık bir dönem yaşanacağını ileri sürer. Çözüm olarak da bu karanlık ve kaos dönemini 1,000 yıla indirmek için bir vakıf kurarak çalışmalar yapılmasını önerir.
Tabii, gücünün doruğunda olan imparatorluk Seldon’un söylediklerine inanmaz. Ancak yine de her ihtimale karşı, gözden ırak galaksinin en köşesinde bir gezegende Vakıf’ın kurulmasına izin verir. İmparatorluğun çöküşüyle oluşacak karalık çağı bin yıla indirmek için bir Seldon Planı yapılır ve Vakıf doğar.
Ayrıntılar için: Isaac Asimov - Vakıf (Vakıf Serisi - 1. Kitap)
Vakıf alanında uzman en iyi bilim adamlarından oluşuyor ve zamanla da gerçekten imparatorluk zayıflar ve çöker. Bunun yerini ise her alanda ve özellikle de bilim ile teknolojide çok ileri bir Vakıf alır. Ancak üçlemenin üçüncü kitabında Seldon’ın sadece bir değil iki vakıf kurduğunu öğreniriz. Biri görünürde olan ve teknolojik açıdan süper güç, diğeri ise zihin güçleri alanında ilerlemiş ve Seldon Planı’nın işlemesini garanti altına almak için gizliden çalışan İkinci Vakıf.
“Yine de gerçek gücü elinde tutan, o ve ondan öncekilerin yönettiği İkinci Vakıf’tı. Birinci Vakıf, maddi güç, teknoloji ve savaş silahları alanlarında üstündü, İkinci Vakıf ise, kafa gücü, zihin ve denetleme yetisi alanlarına hakimdi. İkisi arasındaki bir çatışmada, eğer İkinci Vakıf gemileri ve silahları elinde bulunduranların zihinlerini denetleyebilecekse, Birinci Vakıf’ın kaç tane gemi ve silaha sahip olmasının ne kadar önemi kalırdı?”İlgili kitap: Isaac Asimov - Vakıf ve İmparatorluk (Vakıf Serisi - 2. Kitap)
İlgili kitap: Isaac Asimov - İkinci Vakıf (Vakıf Serisi - 3. Kitap)
İnsanlığın galaksiye yayıldığı gezegen "Arz" (Dünya)
Üçlemede Birinci ve İkinci Vakıf’ın varlığını öğrenmiştik. Bu kitap ise ortada daha bir gücün ve gizemli bir aktörün olduğu ortaya koyar. Ancak onu ne birinci ne de ikinci vakıf biliyor. Bir de “Arz” diye bir gezegenden bahsediliyor. İngilizce metinde Arz, “Earth” yani Dünya olarak geçiyor. Birinci Vakıf’lı bir tarihçi olan Janov Pelorat, insanların galaksiye tek bir dünyadan yayıldığını ve bunun adının da Arz olduğunu söyler. Hayatını da bu dünyayı bulmaya adamıştır.
“Çıkan sonuç galaksideki bir dünyanın kalanlardan farklı olduğu. Galakside yaşam on milyonlarca —tam sayıyı kimse kesin olarak bilmiyor— dünyada gelişti. Basit, seyrek, zayıf —fazla farklılaşmamış, kolay hayatta kalamayan ve kolayca yayılamayan— bir yaşamdı. Bir dünya, yalnızca bir dünya, biz de dahil, bazısı son derece uzmanlaşmış, üst gelişkinlikte, çoğalmaya ve yayılmaya son derece yatkın milyonlarca —rahat rahat milyonlarca— türde yaşam geliştirdi. Bir uygarlık yaratmaya, üstuzay uçuşunu gerçekleştirmeye ve galaksiyi sömürgeleştirmeye yetecek kadar zekiydik, birbirlerine ve bize akraba birçok başka yaşam biçimini de yanımıza aldık.”
Ancak öyle görünüyor ki geçen yıllar, asırlar Arz’ı unutturmuş. Kimsenin bilmediği, hatırlamadığı ve sadece çok eski mitlerde adı geçen bir gezegendir. O kadar eski ki artık gerçek olup olmadığı konusunda çok büyük şüpheler var. Ancak Arz ile ilgili söylenenlerde biri şöyle:
“Yani Arz’da nükleer patlamalar olduğunu düşün.”
“Arz’ın yüzeyinde mi? Olanaksız. Galaksi tarihinde nükleer patlamaları savaş silahı olarak kullanacak kadar budala bir toplum görülmedi. Asla hayatta kalamazdık.”
Asimov, nükleer gücü savaş silahı olarak kullanan toplumu “budala” olarak adlandırıyor romanında. Ancak gel gör ki dünyada nükleer silah kullanan tek ülke de Asimov’un yaşadığı Amerika’dır.
Gizemli gezegen - Gaia
Neyse konumuza dönersek, Birinci Vakıf’tan Encümen üyesi Golan Trevize, İkinci Vakıf’ın hala faal olduğunu iddia eder ve Arz’ı arama adı altında Pelorat ile uzay yolculuğunu çıkar. Bu ikisini bir yandan Birinci Vakıf, diğer yandan ise İkinci Vakıf izliyor. Her ikisinin de amaçları farklıdır. Trevize ise Arz bahanesiyle İkinci Vakfı ararken, Gaia isimli gizem dolu bir gezegen keşfeder. Hatta bu gezegenin insanlık dışı bir şey olduğunu bile düşünmeye başlarlar.
“Bunların hepsi de çok insanlık dışı. Uzaydaki insanoğlunun yirmi bin yılı aşan tarihi kesintisiz bir yayılma ve yayılma denemesi hikâyesidir. Yerleşilebilecek neredeyse her gezegene yerleşildi. Hemen hemen her gezegen, bu süreçte çekişmeye girdi ve hemen hemen her gezegen o ya da bu zamanda komşularını itip kaktı. Gaia, bu açıdan o kadar insanlık dışıysa, bunun nedeni gerçekten de insan olmaması olabilir.”
İşte bu noktada Asimov, bu roman ile diğer serileri arasında bir bağlantı kuruyor. Robotlardan bahsederek Robot Serisi ve Üç Robot Yasası’na gönderme yapıyor. Bir de insanların galakside yayılmasında rol alan “Sonsuzlar” çıkıyor karşımıza. İşte Gaia bütün bunlarla ilgilidir.
Robotları ve Üç Robot Yasası’nı merak edenler, Asimov’un robot hikâyeleri ile Robot Serisi’nin iki romanı The Caves of Steel (Çelik Mağaralar) ve The Naked Sun (Güneşin Tanrıları) kitaplarına bakabilirler. Ayrıca “Sonsuzlar” hakkında da “The End of Eternity”(Sonsuzluğun Sonu) kitabını okuyabilirsiniz.
Spoiler Uyarısı - Gaia
Peki, bu gizemli gezegen Gaia nedir? Gaia’nın nasıl bir şey olduğu ile ilgili bu kısa ayrıntı size bir ipucu verecektir.
“Toprak. Şu ağaçlar. Şurada otların üzerindeki tavşan. Ağaçların arasından gördüğün adam. Tüm gezegen ve üzerindeki her şey Gaia’dır. Biz hepimiz bireyleriz —hepimiz ayrı organizmalarız— ama tümümüz kapsamlı bir bilinci paylaşırız. Cansız gezegen hepsinin arasında en az katkıyı sağlar, çeşitli yaşam biçimleri değişik düzeylerde verirler ve insanlarda en fazlasını verir… ama tümümüz paylaşırız.”
Asimov’un Vakıf Serisi tüm zamanların en iyi serilerinden biri hatta en iyisi kabul ediliyor. Bunun için Hugo ödülü de almıştır. Bence bilim kurgu sevenlerin mutlaka okuması gereken kitapların başında geliyor. Hatta artık türünün klasiğine bile dönüşmüştür.
Son olarak kitaptan dikkatimi çeken bir alıntısı paylamak istiyorum.
‘Gerçeğe ne kadar yakın olursa, yalan o kadar iyi olur ve gerçeğin kendisi de kullanılabildiğinde en iyi yalandır’
Isaac Asimov
Vakıf'ın Sınırı
Vakıf Serisi 4. Kitap
Özgün adı: Foundation’s Edge
Foundation Series - Book 4
Çev: Ertuğrul Bilal
İthaki Yayınları
İstanbul
2006
636 sayfa.
Image by Free-Photos from Pixabay
Seriyi ben de okudum. Hangi düşünceyle böyle bir kurgu yazabilir insan aklım almıyor. Tek kelimeyle müthiş
Gerçekten öyle...
Asimov merak ettiğim bir yazar... paylaşıma teşekkürler...
Tavsiye ederim. İyi okumalar.
Çok iyi yorumlamışsınız, mutlaka okumak istediğim bir seri
Tavsiye ederim. İyi okumalar.
Çalışmalarınız çok güzel ancak, sizi blogumda görmek de çok güzeldi.:)
Teşekkürler. Bir daha ziyarete gelirim.
Bloğunuzu yeni keşfettim, arada okuduğum eserleri bloğumda yorumlamaktayım.
Daha fazla keşfetmeye açıktır. Ben de sizin bloğunuzu ziyaret ettim.
yazılarınız çok iyi, ama benim sorum kitapları nereden temin ettiğiniz.Vakfın Sınırı'nda kaldım ve kitabı hiçbir yerde bulamadım maalesef.
Satışta yoksa ikinci el satan yerlerde var. E-kitap da olabilir. Hiçbirisini kulamazsam İngilizce okurum.