Isaac Asimov - Ben Robot (Robot Serisi - Hikâyeler)

Isaac Asimov - Ben Robot (Robot Serisi - Hikâyeler)

Isaac Asimov’un “Ben Robot” başlıklı kitabı bir nevi Robot Serisi için giriş oluşturuyor. Kitaptaki hikâyeler, dünyada robotların ortaya çıkışını, insanların verdiği tepkiyi ve en başta da Üç Robot Yasası’nı anlatıyor.

Bu kitabı yıllar önce “Ben Robot” filmini izledikten sonra okumuştum. Tabii, film ile kitap arasında genel teması dışında hiçbir bağlantı bulunmuyor. Kitapta Asimov, robotlarla ilgili bazı hikâyelere yer veriyor.

Asimov’un yakın bir zamanda Vakıf Serisi’nin beş kitabını okudum. Vakıf Serisi’nde insanların galaksi geneline yayılması, burada kocaman bir alana yayılan büyük bir galaktik imparatorluk kurması anlatılıyor. Kısacası, insanlığın galaksinin en köşelerine kadar binlerce gezegene yerleştiklerini görüyoruz. Peki, bu nasıl olmuş?

Vakıf Serisi’nin yayımlanma sırasına göre dördüncü ve beşinci kitaplarında, insanların aslında bir tek gezegenden, Dünya ya da bazen Arz deniliyor, galaksiye yayıldıklarını öğreniyoruz. Tabii bunu yaparken de en başta robotların desteğini almışlar. Yani robotlar ve onların süper işlemler yapabilen pozitronik beyinleri olmasaydı, insanlar ne hiper uzay yolculuğu yapabilir, ne galaksiye yayılabilir ne de bir galaktik imparatorluk kurabilirdi.

Robot Serisi’ne gönderme yapan Vakıf Serisi’nin söz konusu iki kitabına buradan göz atabilirsiniz:

Isaac Asimov - Vakıf'ın Sınırı (Vakıf Serisi 4. Kitap)

Isaac Asimov - Vakıf ve Dünya (Vakıf Serisi 5. Kitap)

Asimov ve Üç Robot Yasası


Kitaba başlarken Asimov ilk önce bu kurmaca dünyasının robotları için tasarladığı üç robot yasasına yer veriyor. Çünkü bundan sonraki hikâyeler bunun üzerine kurulu ve bu üç yasa anlaşılmadan çoğu zaman robotların ne yaptıkları da anlaşılmaz. Çünkü bu üç yasa robotların en temel üç özelliği.

Bunlar şöyle:

Üç Robot Yasası
1.  Bir robot, bir insana zarar veremez. Ya da hareketsiz kalarak bir insanın zarar görmesine neden olamaz.
2.  Bir robot, insanların verdikleri emirlere uymak zorundadır. Ancak bu tür emirler Birinci Yasayla çeliştiği zaman durum değişir.
3.  Bir robot, Birinci ve İkinci Yasalarla çelişmediği sürece varlığını korumak zorundadır. 
Robotik El Kitabı 56. Baskı. M.S. 2158

Asimov’un Robot Serisi ve Robot Hikâyeleri


Kitapta farklı farklı hikâyeler anlatılsa da çoğunun ana karakterleri aynı ya da birbiri ile bağlantılı. En başta Dr. Susan Calvin’i görüyoruz. O bir robo psikolog. Madem ortada robotlar dolaşıyor, pozitronik beyinlerinden neler geçtiğini de bilmesi gereken bir uzman da olması gerekiyor.

Daha sonra özellikle hep yeni robotları ilk defa deneme görevi verilen iki uzman var. Gregory Powell ve Mike Donovan. Yani robotlarla ilgili en zor işler ilk önce hep onlara veriliyor. Robotların dünyada kullanılması yasak olduğu için de çoğu zaman bu ikili uzayda ya da farklı bir gezegende yeni üretilen robotları denerler.

Daha sonra ABD Robotlar şirketinin araştırma bölümü yöneticisi Alfred Lanning ve onun yardımcısı Peter Bogert de hikâyelerde sık sık göreceğimiz karakterler.

Kitaptaki hikâyelerin isimleri ise şöyle:

Robbie
Köşekapmaca
Mantık
Şu Tavşanı Tut
Yakışıklı
Yalancı!
Küçük Kayıp Robot
Kaçış
Kanıt

Kitap, bir giriş ile başlıyor. Yukarıda kısaca bahsettiğim robot psikoloğu Dr. Susan Calvin, uzun yıllar çalıştıktan sonra artık emekliye ayrılıyor. Bir gazeteci de Calvin’den ilginç robot hikâyeleri koparmak için onunla söyleşi yapıyor. Giriş kısmında Calvin’i şu cümlelerle tanıyoruz:

“Susan 'pozitronik beyin'in içindeki muhtemel değişken nitelikleri hesaplamayı öğrenmişti. Kâğıt üzerinde 'beyinler' oluşturmayı da. Böylece belirli uyarılara verilecek karşılıklar doğru biçimde tahmin edilebiliyordu. 
Susan Calvin 2108 de doktorasını vermiş ve bir 'Robopsikolog' olarak ABD Robotlarında çalışmaya başlamıştı. Yeni bilimin ilk büyük uyarlamacısıydı o. Lawrence Robertson hâlâ şirketin başındaydı. Alfred Lanning ise Araştırma Bölümünün müdürü olmuştu.”

Susan Calvin’in yaşadığı dünyada artık robotlar yaygın olarak kullanılıyor. Gerçi bazı kesimler robotlara karşı ve ancak dünya dışında kullanılmasına izin veriliyor. Ancak belirli bir süre sonra robotlar artık dünyadaki yaşamın bir parçası haline geliyorlar.

“O halde siz robotsuz dünyayı hatırlamıyorsunuz. Bir zamanlar insanlar kainatın karşısında yapayalnızdılar. Hiç dostları yoktu ama şimdi ona yardım eden yaratıklar var. Ondan daha güçlü, daha sadık, daha yararlı ve kendine son derece bağlı yaratıklar. İnsanlık artık yalnız değil. Konuya bu açıdan baktınız mı hiç?” 
“Sizin için bir robot yalnızca bir robottur. Dişli çarklar ve maden. Elektrik ve pozitronlar. Kafa ve demir, insanlar tarafından yapılmış bir yaratık. Gerektiğinde yine insanlar tarafından ortadan kaldırılabilen bir şey. Siz robotlarla çalışmadığınız için onları bilmiyorsunuz. Robotlar bizden daha temiz ve daha iyi bir tür.”

Bu arada Susan Calvin ile söyleşi yapan gazeteci, “Gezegenler Arası Basın bütün güneş sistemine ulaşıyor.” diye bir ifade kullanıyor. Demek ki artık insanlar güneş sistemine yayılmış. Ardından ise yakın sistemlere sonra da galaksi geneline yerleşecekler.

Daha fazlası: Isaac Asimov - Vakıf Serisi

Robbie


Susan Calvin, gazeteciye robotlarla ilgili ilginç olayları anlatıyor. İlk hikâyede de küçük bir kız ile dadı olarak görev yapan robotu arasındaki bağ anlatılıyor. Ailesi, kız robota çok bağlanınca onu bir bahaneyle uzaklaştırır. Ancak kız robotu unutmaz ve hep onun özlemi ile yaşar.

“Gloria robotun boynuna sıkıca sarılmıştı. Madeni adamın yerinde bir insan olsaydı herhalde boğulurdu. Kız delicesine bir şeyler anlatıyordu. Robbie ise beş santim çapındaki bir çelik çubuğu kolaylıkla büküverecek güçte olan madeni kollarını şefkat ve sevgiyle küçük kıza dolamıştı. Gözleri koyu kırmızı bir ışıkla parlıyordu.”

Mantık


Bir de robotlar ile insanlar arasındaki ilişkiye şu yönden bakalım. Robotları insanlar yapıyor. Ancak bazı yönlerden robotlar insanlardan daha üstün. Peki, robotun biri böyle bir mantık yürütmeye kalkışırsa nasıl olur. İşte, kitaptaki bu hikâyede böyle bir olay yaşanıyor. Tabii söylediklerinde doğruluk payı ve haklı olduğu yönler yok değil.

“Robot sonunda "Kendinize bir bakın," dedi. "Sizi aşağılamak istemem ama kendinizi bir inceleyin! Sizin yapıldığınız madde yumuşak ve gevşek. Sağlam da değil, güçlü de! Enerji için organik maddelerin beceriksizce oksitlenmesinden yararlanıyor. 
Şunları kastediyorum." Donovan'ın sandviçinden geride kalan parçayı hoşnutsuzca işaret etti. "Düzenli aralıklarla komaya giriyorsunuz. Isı, hava basıncı, nem ya da radyasyon yoğunluğundaki en ufak bir değişiklik çalışmanızı engelliyor. Çerden çöpten şeylersiniz. 
"Diğer yandan ben kusursuz bir varlığım. Elektrik enerjisini doğrudan doğruya alıyor ve bunu neredeyse yüzde yüz oranında ustalıkla kullanıyorum. Güçlü madenden oluşuyorum. Bilincim her zaman yerinde. Çevredeki büyük değişikliklere dayanabiliyorum. İşte gerçekler bunlar. Bir de ortada, hiç kimsenin kendinden daha üstün bir varlık yaratamayacağı gerçeği var. İşte böylece o gülünç varsayımınız çürütülmüş oluyor."

Küçük Kayıp Robot


Robotlar, insanlar tarafından verilen emirlere uymak amaçlı yapılır. Peki, bir robota yanlış bir emir verirseniz ne olur. Mesela, bir insan kızgın olduğu bir zaman bir robota, “Git ve sonsuza kadar kaybol!” derse robot ne yapar. Robot bu emrin kızgınlık halinde verildiğini ve aslında kastedilen şeyin de bu olmadığını bilemez, anlayamaz ve yorumlayamaz. İşte, “Küçük Kayıp Robot” da böyle bir hikâye. Robot kendini saklamak ve ele vermemek için elinde geleni yapıyor. İnsanlar da onu bulmak için.

Hikâyede bir de insan, robot ve verilen emir ilişkisine dikkat çekiliyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi bir robot kendini insandan daha üstün görebilir. Peki, bir robot kendinden daha aşağı gördüğü bir şeye neden uysun? Cevabı hikâyedeki bu paragrafta saklı:

“Peter, tüm normal canlılar, bilinçli ya da bilinçsiz olsun, başkalarının emrinde olmaktan hoşlanmazlar. Onları yönetimine alan kendilerinden daha aşağı biriyse... ya da öyle olduğu düşünülüyorsa, o zaman hoşnutsuzluk daha da artar. Aslında bir robot -herhangi bir robot- fizik ve bir dereceye kadar kafa bakımından insandan üstündür. Öyleyse bu makine adamı esir haline sokan nedir? Sadece Birinci Yasa. Bu olmazsa robota vereceğin ilk emir ölümüne neden olur!”

Kaçış


Asimov’un Robot Serisi’nin devamında ve Vakıf Serisi’nde insanların galakside farklı gezegenlere yerleştiklerini görüyoruz. Peki, insanlar bu kadar uzak bölgelere nasıl gidebildiler? Çünkü normal fizik kuralları böyle bir yolculuğa pek izin vermiyor. İşte bu hikâye de Asimov’un kurduğu evrende insanların nasıl ilk defa hiper uzay yolculuğunu keşfettiğini anlatıyor.

Her şey bir matematik formülü ile başlar. Ancak bu formül o kadar zor bir şey ki dünyadaki en iyi bilgisayar bile bunu çözerken yanmış. Bu sefer bu formül ABD Robotlar’a getiriliyor. Beyin ismini verdikleri pozitronik süper bilgisayarın çözmesi için. Ancak Beyin’in de bunu çözerken kendi içinde ikileme düşerek ölme riski var.

“İmkansız bir durumla karşılaşan insan çoğu zaman gerçeklerden uzaklaşmaya çalışıp hayaller dünyasına dalar. Ya da içki içmeye başlayıp sinir krizi geçirir veya kendisini bir köprüden aşağı atar. Ama bunların hepsi aynı şeydir. Durumu olduğu gibi kabul etmeye yanaşmamak ya da bunu başaramamak... Robotun durumu da hemen hemen aynıdır. Basit bir ikilem makinenin içindeki düzenleyicilerin yarısının arızalanmasına neden olur. Karmaşık bir ikilem ise Beyin'deki bütün pozitronik yolları bir daha onarılamayacak biçimde yakar."

Ancak yine de Beyin büyük bir badireyi atlatarak, insanlar için hiper uzay yolculuğu, diğer gezegenlere yerleşmenin kapılarını açar. Tabii böyle bir yolcuğu yapacak ilk uzay gemisinin denemesini de yukarıda ismi geçen Gregory Powell ve Mike Donovan’a verilir.

“Powell titreyen parmağıyla o tek kadranı işaret etti. İbre şimdi gururla 300.000'in üzerinde duruyordu. Üç yüz bin parseki gösteriyordu yani.
Powell, "Mike," dedi. "Bu yanlış değilse... artık Galaksiden çıktık demektir."
Donovan, "Tanrım..." diye fısıldadı. "Greg! Güneş Sisteminden çıkan ilk insanlar biz olacağız."
"Evet! Tamam. Güneşten kaçmayı başardık. Galaksiden de. Bu bütün insanlık için özgürlük anlamına geliyor. Var olan her yıldıza yayılma özgürlüğü. Milyonlarca, milyarlarca, trilyonlarca yıldıza."

Asimov aynı hikâyede bu sefer diğer eserlerine ve burada kurguladığı Galaktik İmparatorluk’a da gönderme yapıyor: “ABD Robot yıldızlar arası yolculukların yapılmasını sağlar, insanlık da Galakside bir imparatorluk kurabilir.”

Kanıt


Kitaptan kısaca bahsedeceğim son öykü ise “Kanıt” ismini taşıyor. Neyin kanıtı? Eğer bir gün birisi çıkıp da bir insanın robot olduğunu iddia ederse, bu nasıl kanıtlanır? Sonuçta insansa hakları var ve içini açıp bakmalarına izin vermez.

Ancak yine de robotlarla insanların farklı özellikleri var. En başta da Üç Robot Yasası geliyor. Mesela birinci yasaya göre bir robot asla bir insana zarar veremez. Eğer robot iddia edilen birisi, bir insana vurursa, robot olmadığını kanıtlar. Peki, vurmamayı tercih edere. Sonuçta bu üç yasa insani değerlere de dayanıyor.

"Çünkü... durup düşünürseniz o Üç Robot Yasasının aslında Dünya'daki pek çok ahlak sisteminin temel rehber prensibini oluşturduğunu anlarsınız. Tabii her insanda kendini koruma güdüsü olduğu düşünülür. Bu bir robot için Üçüncü Yasadır. Ayrıca toplumsal vicdanı ve sorumluluk duygusu olan her 'iyi' insanın belirli otoriteleri dinlemesi gerekir. Yani doktorunu, patronunu, hükümetini, psikiyatri uzmanını, dostlarını. Ondan yasalara uyması, kuralları uygulaması, geleneklere karşı gelmemesi istenir. Hatta onun rahatını ve güvenini tehlikeye düşürdüğü zaman bile. Bir robot içinse İkinci Yasadır bu. Ayrıca her 'iyi' insanın hemcinslerini kendisi kadar sevmesi, diğerlerini koruması ve bir başkasını kurtarmak için yaşamını tehlikeye atması da beklenir. Bu da bir robot için Birinci Yasadır.”

Isaac Asimov - Ben Robot (Robot Serisi - Hikâyeler)
Isaac Asimov
Ben Robot
Robot Serisi - Hikâyeler
Özgün adı: I, Robot
Robot Series - Short Stories
Çev: Gönül Suveren
Altın Kitaplar Yayınevi
İstanbul
1992
224 sayfa.


Next Post Previous Post
3 Comments
  • Yahya Aydoğmuş
    Yahya Aydoğmuş 20 Ağustos 2019 16:46

    Blogunuzu takipteyim bu da benim blogum bilgininpenceresi.blogspot.com

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 22 Ekim 2019 20:32

      Teşekkürler. Ben de bloğunuzu takibe aldım.

  • Yahya Aydoğmuş
    Yahya Aydoğmuş 20 Ağustos 2019 16:46

    Bilgininpenceresi.blogspot.com

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar