Kitap yorumu: Alan Moore ve David Lloyd - V for Vendetta (Çizgi Roman)

Alan Moore ve David Lloyd - V for Vendetta (Çizgi Roman)


V for Vendetta, Alan Moore tarafından yazılan ve çizimleri de David Lloyd tarafından yapılan bir İngiliz çizgi romanıdır. İlki 1982’de yayımlanan ve toplam 10 bölüm olan çizgi romandaki olaylar distopya ve kıyamet sonrası bir dünyada geçiyor.

Romanın konusu “yakın gelecekte” yaşanan olaylar olarak nitelendiriliyor. Tarihler ise 1997 ve 1998 olarak geçiyor çizgi romanda. Tabii eserin ilk defa 1982 yılında yayınlandığını göz önüne almak lazım.

V for Vendetta’yı bilmeyen yoktur herhalde. Çünkü aynı ismi taşıyan ve yönetmen koltuğunda James McTeigue’in olduğu bir filmi (2005) de var. Filmi çok beğenilmiş ve halen çok popüler.

V for Vendetta üzerine inceleme


Her ne kadar distopya kitaplar denilince ilk hatırlananlardan olmasa da, V for Vendetta distopya filmler listesinde ilk sıralarda yer alır. Çizgi roman ile filmi de büyük ölçüde örtüşüyor.

Çizgi romanın konusu şöyle: 1980’lerde dünya üçüncü ve yıkıcı bir nükleer savaş yaşar. Eserdeki olayların geçtiği İngiltere de bu savaştan yıkıntı içinde çıkar. Sonuçta ülkede açlık yaşanır ve kaos bir ortam hakim olur. Bu kaos ortamından sonra ise aşırı sağcı ve faşist bir parti olan Norsefire iktidara gelir.

Norsefire iktidarı bir polis devleti kurar. Her yerde insanları dinleyen, izleyen ve sürekli takip eden (parti üyelerinin yatak odalarına kadar giren izleme kameraları var) bir yönetim var. Halkın sürekli izlendiği bir distopya konusu Orwell’in 1984’ünü hatırlatıyor. Parti ilk iktidara geldiğinde muhalifleri de dahil birçok kişiyi toplama kamplarına gönderir. Faşist bir parti olmakla övünen yönetim aynı zamanda diğer ırklara mensup kişileri (mesele siyahîler, Pakistanlılar ve sair), eşcinselleri de toplama kamplarına kapatır. Tabii çoğunun sonu buradaki fırınlarda yakılmak olur.

Distopya önerileri - Tüm zamanların en iyi distopya romanları (20 kitap)

Distopya çizgi roman: V for Vendetta 


Devletin ana kurumları ise Eye (Göz), Ear (Kulak), Finger (Parmak) ve Nose (Burun). Sırasıyla biri izler, biri dinler, biri kolluk gücü ve sonuncusu da adli incelemelerden sorumludur. Bir de “Fate” adını verdikleri bir bilgisayara sistemi var, bütün bunları koordine eder.

Çizgi romanın hikâyesinin geçtiği totaliter devletin durumunu anlatmak için şu alıntı da açıklayıcı olacaktır: “Polis bu sabah Birmingham’da 17 eve baskın düzenledi. Bir terörist şebeke üyesi olduğu tespit edilen 20 kişi, sekizi kadın, gözaltına alındı ve mahkemelerini bekliyorlar. Tahtta 16 yaşını henüz doldurmuş bir monark var Kraliçe Zara.”

İşte böyle totaliter bir yönetimin olduğu bir ortamda bir gece bir patlama yaşanır. Londra’daki Big Ben dâhil bazı devlet binaları patlatılır. Bunu yapan ise tek bir kişidir. Sürekli Guy Fawkes maskesi giyen birisi. Çizgi romanın ana karakteri kendisini “V” kod adı ile ve bir anarşist olarak tanıtıyor. Hikâyenin başladığı ve yönetime karşı ilk başkaldırı simgesi olan patlamanın olduğu gece de Evey Hammond ile tanışır.

Evey savaş sonrası kıtlık döneminde annesini kaybetmiş, totaliter iktidar sırf gençliğinde sosyalist gruplara katıldığı için babasını alıp götürmüş ve kendisi de çocuk yaştan itibaren bir fabrikada karın tokluğuna çalışan 16 yaşındaki bir kız. “V” ile karşılaştığı gece de çaresizlikten sokakta gördüğü ilk kişiye “kendisini satmaya” çalışıyor. Bu adam da özel polis çıkınca başı derde gider. “V” de onu kurtarır ve “Shadow Gallery” (Gölge Galeri) dediği evine getirir.

“V” ilk sahnelerde kendisini tanıtır: “I’m the king of the twentieth century. I am the bogeyman. The Villain, the black sheep of the family.” (s. 13)

Shadow Gallery’de ise “V”, Evey’in hikâyesini öğrenmeye çalışır. Savaş günlerini hatırlayıp hatırlamadığını sorar. Evey ise savaş dönemini, İngiltere’yi vuran nükleer bombaların yol açtığı hasarı, annesini kaybettiği kıtlık yıllarını, daha sonra faşist partinin iktidara gelmesi ile babasını da alıp götürmesi dâhil her şeyi anlatır.

“Yeah… I don’t remember much about that… I know Dad said things didn’t get much better when labour got into power… He said that the only election promise that they kept was getting read of the American missiles that were stationed over here. 
And the war Evey. Do you remember war? 
Of course I do. I was only seven but I remember when the news came over the radio. Dad kept telling mum not to worry. He was scared to death...It was about Poland and the Russians, wasn't it?  And President Kennedy said he'd use the bomb if they didn't get out.  That's what Dad told me...It was horrible.  Nobody knew if Britain would get bombed out or not.  I remember Mum saying 'Africa's not there anymore!'” (s. 27)

En iyi distopya romanlardan - George Orwell - Bin Dokuz Yüz Seksen Dört

“V” ve anarşi


“V” teatral bir karakterdir. Çoğu zaman konuşurken ya bir şarkı, şiir ya da bir eserdeki cümleler ile konuşur. Bir mizahi yanı vardır. Roman boyunca hiç yüzünü görmeyiz. Ya da kim olduğunu bilmez okur. Ancak Larkhill isimli bir toplama kampında olduğunu biliyoruz. Buraya neden getirilmiştir? Belki Evey’in babası gibi muhalif olduğu için ya da eşcinseldir. Ancak sonuçta burada onun üzerinde bir deney yapılır. Beş numaralı (Romen rakamıyla V numaralı oda ki kod adı da buradan geliyor) odada tutulur ve verilen deneysel ilaç sonucu hayatta kalan tek denektir. Ancak bu ilaç onu hem fiziksel hem de psikolojik olarak değiştirir. Daha güçlü ve dayanıklı yapar.

“V” kendisini anarşist olarak tanımlar. Peki ona göre anarşi nedir? Bunu ara sıra romanın içinde parça parça okuyoruz. Yaptığı plan sonucu Londra’da olaylar çıkar ve Evey de amacının ülkede düzensizlik yani anarşiyi yaymak mı olduğunu sorar. “V” ise yaşananların anarşi değil kaos olduğunu söyler. Ona göre anarşi “liderin olmadığı” bir durumdu, “düzenin olmadığı” bir durum değil. Ayrıca anarşinin imparatorluğu yıktığını ve bu yıkım sonrası da yeniden yapımın başladığını söyler. Yani “V” düzenin olmadığı bir ülke değil, aslında düzenin olduğu bir devlet istiyor. İçinde adalet ve özgürlüğün olmadığı totaliter yönetimi yıkmak ve yerine özgür ve adalet olan bir devlet kurulmasını hayal ediyor, bunun için çalışıyor. Romandan aşağıda yapılan üç alıntının özeti böyle.

“Anarchy means “without leaders”; not “without order.”  With anarchy comes an age of ordnung, of true order, which is to say voluntary order.  This age of ordnung will begin when the mad and incoherent cycle of verwirrung that these bulletins reveal has run its course.  This is not anarchy, Eve.  This is chaos.” (s. 195) 
“Authority, when first detecting chaos at its heels, will entertain the vilest schemes to save its orderly facade but always order without justice, without love or liberty, which cannot long postpone their world's descent to pandemonium.” (s. 198) 
“Anarchy wears two faces, both creator and destroyer. Thus destroyers topple empires; make a canvas of clean rubble where creators then can build another world. Rubble, once achieved, makes further ruins' means irrelevant.” (s. 222)

Yukarıda da bahsedildiği gibi eserdeki bazı bölümler Orwell’in 1984’ünü hatırlatıyor. Totaliter bir rejim, herkesi izleyen ve dinleyen bir yönetim bunun örnekleridir. Bir de V for Vendetta’da yönetim et, balık ve patates üretiminin arttığı ile ilgili haberler veriyor. Bu kısmı Orwell’in 1984’ündeki üretim haberlerini hatırlatıyor. Üretimin arttığı söyleniyor ama her şey hala kıt.

V for Vendetta’nın ilk bölümü 1982 yılında yayınlanıyor. Diğer bölümler arasında ise zaman farklı var. Orijinal bölümler siyah beyazdır. Ancak sonra 10 bölüm de toplu bir şekilde basılınca renklendiriliyor.

Film uyarlaması - Distopya filmlerinin başyapıtı: V for Vendetta (2005)

Alan Moore ve David Lloyd - V for Vendetta (Çizgi Roman)
Alan Moore ve David Lloyd
Renklendirenler: Steve Whitaker, Siobhan Dodds
V for Vendetta
DC Comics Vertigo
New York
1990
286 sayfa.

Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url

Benzer yayınlar