Kitap yorumu: Frank Herbert - Dune: Çöl Gezegeni (Dune Serisi - 1. Kitap)

Kitap incelemesi: Frank Herbert - Dune: Çöl Gezegeni (Dune Serisi - 1. Kitap)


Bazı kitaplar vardır, okuyunca insanı o kadar çok etkiliyor ki “Ben bunu bu zamana kadar niye okumadım.” dedirtiyor. Son zamanlarda okuduğum iki kitap bana bunu dedirtti. Birincisi Ursula K. Le Guin’in Yerdeniz Üçlemesi, ikincisi de Frank Herbert’in Dune serisinin birinci kitabı olan Dune (Sarmal Yayınevi, kitabı Türkçe “Dune: Çöl Gezegeni” diye basmıştı).

Frank Herbert - Dune kitap yorumu


Dune’u okurken hep iki yönü dikkatimi çekti. Birinci yönüyle bir bilim kurgu romanı, uzayda geçen bir dizi olaylar, imparatorluk, büyük aileler arasındaki güç ve iktidar savaşları var. Buna ek olarak bu iktidar savaşlarında babasını, ailesini, genç yaşta her şeyini kaybeden Paul isimli birinin, tam öldü sanılırken büyük bir bölümü çöl olan Arrakis (Dune) gezegeninde neredeyse küllerinden yeniden doğarak zafere doğru giden yolculuğunu anlatıyor.

Ancak ikinci yönüyle bu bilim kurgu romanı bizim yaşadığımız, hatta bulunduğumuz coğrafya itibariyle yanı başımızda olan Orta Doğu’daki bazı olgulara dikkat çekiyor. Mesela kitaptaki bazı ifadelere dikkat ederseniz şöyle: İmparator Padişah Şaddam, sadece Dune’un çölünden çıkarılan ve çok değerli olan, savaşlara sebep verecek bir madde var, bu madde için iktidar sahipleri birbirini öldürüyor ve çok pahalıdır, bir Mesih’ten bahsediliyor, dini için ölmeye hazır olan ölüm komandoları Fedaykinler ve dini fanatizm. Bütün bunlar size de tanıdık gelmiştir ve kitap 1965’de yazılmasına rağmen hale güncelliğini koruyan gerçeklerdir.

Benzer kitap önerileri:   En iyi bilim kurgu kitapları (25 bilim kurgu roman / seri listesi)

Dune evreni 

Frank Herbert, Dune’da çok karmaşık bir siyasi yapı çiziyor okur için. Hepsi neredeyse birbirine bağlı ve bağımlı yapılardır. En başta bir “imparator padişah” vardır. Ancak o da tahta geçerken “Lonca”nın gücüyle iktidara geliyor ve onlara belirli miktarda “bahar” sağlama sözü veriyor. Bahar ise sadece Dune (Arrakis) gezegeninde çıkarılan, çok pahalı ve aynı zamanda bağımlılık yapan bir maddedir. Birçok özelliğinin yanında uzay taşımacılığı ve bankacılığı tekelinde tutan Lonca’nın uzay gemisi kaptanlarına geleceği görme özelliği kazandırıyor. Bu da uzayda yolculuk için gereken şeylerden ve en önemlilerinden biridir.

Bunlara ek olarak imparatorluğun büyük evleri var. Bizim bu kitapta ismini öğrendiğimiz ve aralarında kan mücadelesi olan Atreides ve Harkonnen aileleri arasında sürekli bir güç mücadelesini de görüyoruz. Hatta imparator bile güçlenmeye başlayan ve ana karakterin de ait olduğun Atreides ailesini yok etmek için Horkonnen’leri kullanıyor ve onlara destek veriyor. Majör Evler ya da bunlar ile imparator arasındaki anlaşmazlıklara ise bir mahkeme görevi gören Landsraad bakıyor.

Kitap incelemesi: Frank Herbert - Dune: Çöl Gezegeni (Dune Serisi - 1. Kitap)

Bir de Bene Gesserit isimli bir okul var. Okuldan çok bir tarikat gibi. Üyelerinin tamamı kadınlardan oluşuyor ve temel amaçları nesiller arasındaki çiftleşmeleri kontrol ederek bekledikleri süper güçlü kişiyi çıkarabilmektir. Ayrıca robotlaşmış ve makineleşmiş insanlara karşı mücadele ederler. Zihinsel ve fiziksel eğitim için özel yöntemleri var.

Romanın ana karakteri Paul’un annesi Jessica da bir Bene Gesserit ve oğluna da okulunun yöntemlerini öğretiyor. Tabii bu yöntemler insanı güçlü yaptığı kadar da acı vericidir. Jessica, okuldaki öğretmeni ile karşılaşınca aralarında geçen diyalogda bunun ipuçlarını görüyoruz.

“Jessica, benden nefret etmekten hiç vazgeçtin mi?” diye sordu yaşlı kadın.
“Hem sizi seviyor hem de sizden nefret ediyorum,” dedi Jessica. “Nefret… asla unutmamam gereken acılardan dolayı. Sevgi ise…”
“Sadece temel gerçek,” dedi yaşlı kadın, ancak sesi yumuşaktı.

BAHAR (MELANJ)


Dune evrenindeki bütün bu siyasi yapıların en çok istediği şey ise hem paranın hem de gücün kaynağı olan ve bahar ya da melanj ismi verilen maddedir. Yazar, kitabın sonuna romanda kullandığı terim ve kelimelerle ilgili bir sözlük eklemiş. Burada bahar ve melanjın açıklaması şöyle yapılıyor:

“Melanj: “Baharların baharı,” yegane kaynağı Arrakis olan ürün. Temelde ömrü uzatıcı etkileriyle tanınan bahar, az miktarda alındığı zaman hafif bağımlılığa yol açar, vücut ağırlığının her yetmiş kilosu için günlük iki gramın üzerindeki miktarlarda kullanıldığında ise şiddetli bağımlılığa neden olur. (Bk. Ibad, Ab-ı Hayat ve Ön-bahar Kütlesi.) Muad’Dib, baharın, kahinlik güçlerinin anahtarı olduğunu iddia etmiştir. Lonca kaptanları da benzer iddialarda bulunmuştur, imparatorluk piyasasında dekagramının fiyatı 620.000 solariye kadar çıkmaktadır.”

DUNE’UN KONUSU


Dune’un evreni, aktörleri ve baharla ilgili kısa açıklamadan sonra romanın konusuna geçelim. Roman, Atreides ailesinin uzun yıllardır yaşadıkları Caladan gezegeninden Arrakis (Dune) gezegenine taşınması ile başlar. Atreideslerin lideri Dük Leto, İmparatordan Arrakis’in idaresini almak emri almıştır. Bu emrin aynı zamanda kendisinin ölüm fermanı olduğunun da farkındadır. Ancak bunun böyle hemen olacağını da bilmiyor. Hazırlanmak ve buna karşı koymak için zamanı olduğunu düşünür.

Caladan, nehirlerin, denizlerin, kısacası bol suyun olduğu bir gezegendir. Arrakis ise hiçbir yerde en ufak bir su birikintisi bile olmayan bir gezegendir. Yüzeyinin büyük bir kısmı çöldür. Çöl ise baharın kaynağıdır. Bir de çölün en sıcak yerlerinde uzunluğu bazen 400 metreye kadar varan dev solucanlar da var. Yani bu gezegen sizi sıcaklıktan öldürmezse, kesin bu yaratıklara yem olursunuz. Bu koşullarda yaşamaya ise sadece buranın yerlisi olan halk Fremenler adapte olmuştur.

Dük Leto için bu gezegen bir son olur. Dük’ün oğlu ve tek varisi Paul için ise hiç beklemediği şeylerin başlangıcıdır. Zaten hem annesinden aldığı Bene Gesserit zihinsel ve fiziksel eğitimleri hem de babasının en iyi adamlarından aldığı savaş ve dövüş teknikleri onu bu kaderine hazırlamıştır.

Kitap yorumu: Frank Herbert - Dune Mesihi (Dune Serisi - 2. Kitap)

ANA KARAKTER: PAUL, MUAD’DİB, USUL, LİSAN-ÜL-GAYB, KUİSATZ HADERAH

Kitap incelemesi: Frank Herbert - Dune: Çöl Gezegeni (Dune Serisi - 1. Kitap)

Romanın ana karakterinin ismi Paul, daha sonra Arrakis yerlileri arasında ona Usul ismi verilir. Kendisi de bir çöl faresinin ismini alır ve Fremenler arasında asıl adı Usul olmakla Paul Muad’Dib olarak çağrılır.

Bir de ana karakterimiz için farklı beklenti ve kehanetin öngördüğü isimler vardır. Fremenlerin Mesih efsanelerinde onun ismi “Lisan-ül-Gayb” (Dış Dünya’dan Gelen Ses) olarak geçer. Zaten Paul bu gezegene gelir gelmez Fremenler onu özelliklerinden tanır ve Lisan-ül-Gayb diye fısıldaşmaya başlarlar. Lisan-ül-Gayb, Arrakis yerlileri için aynı zamanda bir kurtarıcı olacaktır.

Bene Gesserit’in ise farklı beklentisi var. Onlar da bir beklenti içindeler ve gelecek bu kişiye Kuisatz Haderah ismini vermişlerdir. Kuisatz Haderah’ın ise güçlü zihinsel güçleri olacağına inanılıyor. Kitabın en başında bir Bene Gesserit başrahibesi Paul’ı sınamak için gelir. Paul bu sınavı geçemezse ölür, ölürse bu da insan olmadığı ve “hayvan” olduğu anlamına gelir. Çünkü sınav için kullandıkları zehir sadece hayvanları etkiliyor. Paul da doğal olarak neden böyle bir sınav yaptıklarını soruyor.

“Neden insanları belirlemek için sınav yapıyorsunuz?” diye sordu Paul.
“Özgür kılmak için.”
“Özgür mü?”
“Bir zamanlar insanlar kendilerini özgür kılacağı umuduyla düşüncelerini makineler üzerine çevirmişlerdi. Ama bu yalnızca makineleri olan başka insanların onları köleleştirmesine fırsat verdi.”

Paul Muad’Dib’i Arrakis’te zorlu bir başlangıç bekliyor. Bir Lisan-ül-Gayb mı olacaktır, yoksa Kuisatz Haderah, yoksa Fremenleri kurtaracak bir mesih midir? Aslında Paul bunlardan hiçbir olmadığına inanır. Ancak yine de herkesten farklıdır. Güçleri ve sezileri var. Kaderin çizdiği yönde yaşam mücadelesi verir. Bunu yaparken de kendisini kehanetler, katı gelenekler ve fanatizme varan dinsel ritüellerin olduğu Fremen topluluğu içinde bulur. Eğer bu yolda devam ederse kendisini, evreni ve gezegenleri kasıp kavuran kanlı bir cihat lideri olup çıkacağını biliyor. Bunun olmaması için de elinden geleni yapmaya hazırdır.

Çünkü o şunu da biliyor: “Din ve politika aynı arabaya bindiğinde, arabayı sürenler yollarında hiçbir şeyin duramayacağına inanırlar. Paldır küldür gitmeye başlarlar… gittikçe hızlanırlar, hızlanırlar, hızlanırlar. Karşılarına engeller çıkabileceği düşüncesini akıllarına bile getirmezler ve gözü kapalı koşturan bir adamın çok geç oluncaya dek uçurumu göremeyeceğini unuturlar.”


Kitap incelemesi: Frank Herbert - Dune: Çöl Gezegeni (Dune Serisi - 1. Kitap)


Frank Herbert
Dune: Çöl Gezegeni
(Dune Serisi - 1. Kitap)
Özgün adı: Dune
Dune Series - First Book
Çev: Arzu Taşçıoğlu, Deniz Vural
Sarmal Yayınları
1997
720 sayfa.

Next Post Previous Post
4 Comments
  • Kitaptan Filme
    Kitaptan Filme 13 Ağustos 2018 10:54

    Dune serisi için bir okuma sıralaması takip edecek misiniz? Paylaşabilir misiniz? Bir de serideki her kitap Türkçeye çevrilmiş mi acaba? Dağınık kitaplardan oluşuyor diye biliyorum, birçok kitap var.

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 13 Ağustos 2018 11:08

      Orijinal serinin tamamı Türkçe'de var. Baba Herbert ölünce oğlu başka bir yazarla ortaklaşa devam serileri yazmıştı. Bir de orijinal serinin konusunu tamamlayan iki kitap da yazdılar. Ben ilk önce şu sırayı takip edeceğim.

      Orijinal Dune Serisi

      1. Kitap - Dune
      2. Kitap - Dune Mesihi
      3. Kitap - Dune Çocukları
      4. Kitap - Dune Tanrı İmparatoru
      5. Kitap - Dune Sapıkları
      6. Kitap - Dune Rahibeler Meclisi

  • KİTAPLARA KAÇANLAR
    KİTAPLARA KAÇANLAR 14 Ağustos 2018 00:45

    Aslında okumalarım ağırlıklı olarak klasiklerden oluşuyor. Bloğunuz sayesinde belli başlı eserleri saymazsak fazla bilgim olmayan bilim kurgu,fantastik türü kitaplar hakkında da güvenerek bilgi sahibi oluyorum. Teşekkürler.

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 14 Ağustos 2018 13:29

      Dune da bir klasik artık, bilim kurgu klasiği. Gönül rahatlığı ile okuyabilirsiniz.

      Ben teşekkür ederim iyi okumalar

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar