Kitap yorumu: N. K. Jemisin – Sütün Kapısı (Kırık Diyar 2. Kitap)

Kitap yorumu: N. K. Jemisin – Sütün Kapısı (Kırık Diyar 2. Kitap)


N. K. Jemisin’in Sütün Kapısı romanı, Kırık Diyar Üçlemesi’nin ikinci kitabı. Yazar, bu romanda olayları kaldığım yerden anlatmaya devam ediyor. Böylece Issızlık (Stillness) ismi verilen dünyada yaşanan yeni “beşinci mevsim” yani dünyanın yeniden yıkılması sonrası neler yaşandığını ve ana karakter Essun’a neler olduğunu öğreniyoruz. 

Bir bilim fantezi romanı olan Sütün Kapısı, sadece olayları kaldığı yerden anlatmakla kalmıyor.  Yazar Jemisin, Kırık Diyar Üçlemesinin sürekli kıyamet yaşayan dünyasının nasıl bu hala geldiği ile ilgili gizemi de okura açıyor. Hikâye artık yeni bir boyut kazanıyor. 


N. K. Jemisin – Sütün Kapısı kitap yorumu

Sütün Kapısı romanı, N. K. Jemisin’in bilim fantezi türü Kırık Diyar Üçlemesine yeni bir boyut ekliyor. Bu fantastik dünyada yaşanan bazı insanların orojen ismi verilen güçlerinin çok daha derin uzantıları olduğunu keşfedecek okur. Aynı zamanda sürekli büyük felaketlerler yaşayan ve buna adapte olacak şekilde toplumsal uyum sağlayan Issıslık isimli dünyanın nasıl bu hale geldiği ile ilgili sırlar ortaya çıkacak.

Genel olarak Jemisin’in bu fantastik ve bilim kurgunun bir araya geldiği üçlemesi okura güzel bir kurgusal dünya sunuyor. Farklı yönleriyle bazen de günümüzdeki toplumsal sorunlara da değiniyor. Ancak bir hususu da belirtmek gerekiyor ki o da DEX’in yaptığı Türkçe çevirilerin yetersiz olması. Sadece çeviriler rahatsız edici değil. Aynı zamanda çok sayıda yazım hatası, özensiz bir çeviri ve baskı olduğunu gösteriyor. İlginçtir ki birinci kitaptaki gibi yazım yanlışları burada da devam ediyor. Üstünkörü bir editörlük var diyebiliriz. O kadar ki arka kapaktaki birkaç cümlede bile bir iki yazım yanlışı bulabilirsiniz. 

Kitap önerileri: En iyi fantastik kitaplar (35 fantastik seri ve roman - Güncel)


Sütün Kapısı romanının konusu

Kitap yorumu: N. K. Jemisin – Sütün Kapısı (Kırık Diyar 2. Kitap)

Kırık Diyar Üçlemesi’nin birinci kitabı Beşinci Mevsim’in konu olarak devam kitabı olan Sütun Kapısı, temelde Essun ve kızı Nassun’un öykülerine odaklanıyor. Essun, iki çocuğunu birden kaybeden ve orojen olan bir kadın. Oğlu kocası tarafından öldürülür. Yıllarca orojen olduğunu gizler. Ancak kocası sonunda bunu öğrendiğinde oğlu Uche’yi döverek öldürür. Çünkü Issızlık’ta orojenler sevilmez ve hatta korkulur. Kocası daha sonra kızı Nassun’u alarak gider. Essun da bu olayı öğrenince kızını bulmak için yollara düşer. Bu yolculuk sonucu Castrima isimli eski uygarlıktan kalan yer altı bir şehre sığınır. 

Ayrıca bakınız: Kitap yorumu: N. K. Jemisin - Beşinci Mevsim (Kırık Diyar Üçlemesi 1.Kitap)

Essun burada Issızlık, orojenler, orojeni dışında sahip olduğu ve büyü isimli verilen farklı güçleri keşfeder. Ayrıca burada eski arkadaşı Alabaster ile karşılaşır ki yaşanan beşinci mevsimi yani dünyanın yeniden tektonik kaymalar ile sarsılması ve yaşanmaz hala gelmesini onun başlattığını öğrenir. Alabaster, bu dünyanın tamamına hakim olan tek devletin başkenti ve en büyük şehri Yumenes’i ve bu şehirde bulunan orojen merkezini yeri yararak yok eder. Ancak Alabaster aynı zamanda bir şeyi de düzeltmek için uğraşıyor. O da her birkaç on yıl ya da yüz yılda bir tekrar eden mevsimleri tamamen bitirmenin bir yolu. Bunun için Ay’ı geri getirmeleri gerekiyor 

Issıslık insanları dünyalarının çevresinde bir zamanlar bir ay olduğunu bile bilmiyorlar. Ancak geçmişte yaşanan bazı yıkıcı olaylar sonucu Ay dünyadan uzaklaşmış. Şimdi ise zaman zaman dünyaya hem yaklaşan hem de uzaklaşan bir yörüngeye sahip. Bundan dolayı da bu dünyada yıkıcı mevsimler yaşanıyor. 

“Ayın kaybı mevsimlerin oluşumunun nedenlerinden biri.”

 Arifler Toprak Baha’nın başından beri hayattan nefret etmediğini söylüyorlar. Nefretinin nedeni tek çocuğunu kaybetmesini affedemeyişi.

 Fakat ariflerin öykülerinde sütunlar zararsız da.” (s. 126)

Ay neden ve nasıl dünyada kopmuş? Bulunla ilgili okur henüz tahminlerde bulunabilir. Ancak şunu görüyoruz. Bir zamanlar Issıslık’ın kadim uygarlığı çok büyük güçlere ve teknolojiye sahip olmuş. Öyle ki bu güçler sonuçta dünyayı yok etmeye başlamış. Bu güçlerle ilgili kadim kalıntılar var ki bunlardan biri de Essun ve bazı orojenlerin bağlantı kurabildiği sütunlar (obelisk). Zaten kitap da adını buradan alıyor. Sütun Kapısı, bu sütunların kilidi olan bir sütun ve çok güçlü bir teknolojiyi kullanmanın anahtarı.

Bahsedilen bu eski uygarlığı başka bir kalıntısı ise neredeyse ölümsüz olan en eski mevsimden bile daha yaşlı olan gizemli bir tür olan taş yiyenler. Aslında her şeyin anahtarı ve kaynağı taş yiyenler. 

Kitap önerileri: En iyi bilim kurgu kitaplar (30 bilim kurgu kitap serisi, roman - Güncel)

Kitap yorumu: N. K. Jemisin – Sütün Kapısı (Kırık Diyar 2. Kitap)


Essun ve Nassun

Yazar N. K. Jemisin’in Kırık Diyar Üçlemesinin ikinci kitabı Sütun Kapısı, iki karaktere ve onların kendi orojen güçleri ve daha da ötesini keşfetmesine odaklanıyor. Birincisi Essun, orta yaşlı orojen bir kadın. Daha önce Merkez’de eğitim almış ve daha sonra Beşinci Mevsim’de anlatılan bir dizi olay sonucu oradan ayrılmıştır. 

İkincisi ise Essun’un kızı Nassun. Babası tarafından başka bir yere götürülen Nassun da kendi güçlerini keşfetmeye başlar. Babasının amacı kızının orojenisini “tedavi” ettirmek. Ona göre orojeni bir hastalık. Ancak Nassun bunu istiyor mu?


Sessapine ya da sessapinae nedir?

Sessapine (özgün İngilizce metinde sessapinae), Issızlık’taki insanların beyinlerinde olan bir bölge. Bu bölge orojenlerde daha büyük oluyor ki bundan dolayı da orojenler tektonik hareketleri algılayabiliyor ve bunları kullanabiliyor 

Serinin birinci kitabı Beşinci Mevsim’in Türkçe çevirisinde bu sözcüğü çevirmen tamamen yok saymış. Sütün Kapısı’nda ise bir anda okurun önüne “sessapine” diye çıkıyor. Bu da bir üçlemenin iki kitabının farklı çevirmenler tarafından tercüme edilmesinden kaynaklanıyor. Daha doğrusu DEX Yayınları, hem birinci kitap hem de ikinci kitabın çevirisinde kötü bir iş çıkarmış.

İşte, bu sessapine, orojenlere sahip oldukları gücü veren beyin bölgesi. Bundan dolayı bazıları onları insan olarak görmüyor. Ancak onlar da insan. Sadece sessapineden kaynaklanan farklı güçleri var. Yumenes’teki orojen merkezi de bazen orojenlerin sessapinesine müdahale ederek

 ya da bir tür çip yerleştirerek onları daha farklı güçleri olan muhafızlara çeviriyor. Muhafızlar, orojenleri eğiten, kontrol eden ve bazen de yok eden küçük bir imtiyazlı grup. Ancak Merkez ve muhafızların orojenlere verdiği eğitim de sırf onları daha fazla güçleri olmaktan uzak tutmak için olan bir eğitim. Aslında orojenler çok daha üst düzey boyutta güçlere sahip olabilirler.

“Alabaster bunu sana öğretmekte başarısız olmuştu. Çünkü o da senin gibiydi. Merkez’de eğitim almış, Merkez tarafından kısıtlanmış ve sadece enerji, denklemler ve geometrik şekiller üzerinden düşünmeye şartlanmıştı.” (s. 423)

Ayrıca bakınız:  Kitap yorumu: Brandon Sanderson – Oathbringer (Fırtınaışığı Arşivi 3. kitap)


DEX Yayınlar kitapları nasıl?

DEX Yayınları kitaplarının, sadece Kırık Diyar serisinin Beşinci Mevsim ve Sütun Kapısı isimli birinci ve ikinci  kitaplarına bakarak çok özensiz bir çeviriye sahip olduklarını söyleyebilirim. Yazım yanlışları ile dolu olan bu kitaplar, özensiz bir editörlük sonucu ortaya çıkıyor. Beşinci Mevsim’de bir şekilde bir yanlış yapmışlardır diye düşünsem de ikinci kitap Sütun Kapısı’nda da çok sayıda yazım yanlışı görmek bunun bir hata değil, büyük bir ihmalkarlık sonucu olduğunu düşündürüyor.

Kitap yorumu: N. K. Jemisin – Sütün Kapısı (Kırık Diyar 2. Kitap)


N. K. Jemisin

Sütün Kapısı 

Kırık Diyar Üçlemesi 2. Kitap

Özgün adı: The Obelisk Gate

The Broken Earth Trilogy Book 2

Çev: Deniz Başkaya

DEX Yayınları

İstanbul

2019

373 sayfa.


Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url

Benzer yayınlar