Kitap yorumu: Andrzej Sapkowski - Son Dilek (The Witcher Serisi 1)

Kitap yorumu: Andrzej Sapkowski - Son Dilek (The Witcher Serisi 1)


Andrzej Sapkowski, Polonyalı fantastik edebiyat yazarı. The Witcher Serisi de yazarın en ünlü eseri diyebiliriz. Öyle ki son yıllarda çekilen dizisi de serinin ününe ün kattı. 

Her ne kadar yazar seriye başka kitaplar da ekleyebileceğinin imasında bulunsa da şu an seri 8 kitaptan oluşuyor. Son Dilek başlıklı The Witcher serisi birinci kitabı da farklı öykülerin bir araya getirilmesi ile oluşmuş. Ancak kronolojik olarak sıralandığında ilk kitap. 

Her ne kadar öykülerden oluşan bir kitap desek de Son Dilek The Witcher evreni için bir temel oluşturuyor. Ayrıca öyküler öyle bir sırayla ve birbirine bağlantı anlatılıyor ki aslında bir roman havasında okunuyor.

Kitap önerileri: En popüler ve en çok okunan fantastik kitaplar (20 roman/seri listesi)

Andrzej Sapkowski - Son Dilek – Konusu

Kitabın ana karakterinin ismi Rivyalı Geralt ve kendisini tanıtırken Witcher olduğunu söylüyor. O bir canavar avcısı. Dünyada insanlar dışında çok sayıda farklı yaratık var. Gerald da para karşılığı onları avlıyor. Tabii önüne gelen her canavarı avladığını da söyleyemeyiz. Aslında kendine göre bazı kuralları var ve insanlara zarar vermeyen canavarlara dokunmadığını da söyleyebiliriz. 

İlk öyküde Gerald’ın “striga” ismi verilen bir yaratıkla mücadelesini görüyoruz. Aslında canavardan çok büyü sonucu insan yiyen yaratığa dönüşmüş bir prenses. Gerald da bir ödül karşılığında bu yaratıkla yüzleşecek. Sonuçta onun işi bu. Çünkü o bir Witcher.

Witcher ne demek, Witcher kimdir?

Kitap yorumu: Andrzej Sapkowski - Son Dilek (The Witcher Serisi 1)
Rivyalı Geralt illüstrasyonu


Peki, Witcher ne demek, Witcher kimdir? Aslında Witcherler özel eğitim almış, belli ölçülerde büyü kullanan ama büyücü olmayan kişiler. Bu öykülerin hiçbirinde Gerald başka bir Witcher ile karşılaşmıyor. Ancak aldıkları eğitimin zorluğu göz önüne alındığında sayılarının çok az olduğunu tahmin edebiliriz. 

Gerald ise bir öyküde kendisini ve Witcher olmasını şöyle anlatıyor. Aslında anlattıklarına bakılırsa çok üzücü bir geçmişi ve hikayesi var diyebiliriz.

"Adım Geralt. Geldiğim yer... Hayır, Geralt işte. Yerim yurdum yok benim. Witcher'ım. 

"Evim Kaer Morhen'dir, Witcherların yurdu. Oralıyım. Orada şimdi... Hayır, eskiden bir burç vardı. Ama geriye pek bir şey kalmadı artık. Kaer Morhen... Orada benim gibiler yaratıldı. Şimdilerde olmuyor aslında ve Kaer Morhen'de kimseler yaşamıyor artık. Vesemir'den başka kimse kalmadı. Vesemir kim mi diyorsun? Babam. Neden şaşırdın öyle? Bunda şaşılacak ne var? Herkesin bir babası vardır. Benimki de Vesemir. Gerçek babam olmaması önemli mi? Gerçek babamı da annemi de hiç tanımadım. Hayatta olup olmadıklarını bile bilmiyorum. Aslına bakarsan pek umurumda da değil.

"Evet, Kaer Morhen... Bildik mutasyonu orada geçirdim. Otların yargısı, sonrasında olağan yöntemler. Hormonlar, otlar, virüs enfeksiyonu. Sonra yeni baştan. Ve defalarca. En sonuna kadar. Dönüşümleri bünyem iyi kaldırdı sayılır, yalnızca kısa süreliğine hastalandım. Böylece beni dayanıklı bir velet olarak görüp belli zor ve karmaşık... deneyler için seçtiler. O deneyler daha kötüydü. Çok daha kötü. Ama gördüğün gibi hayatta kalmayı başardım. Üstelik o deneyler için seçilmişler arasından kurtulan tek kişi olarak. Saçlarım o zaman ağardı. Pigmentlerim tamamen devre dışı kaldı. Buna yan etki deniyor. Ufak bir şey. Rahatsız değilim. "Sonrasında bana çeşitli şeyler öğretildi. Uzunca bir süre. Sonunda Kaer Morhen'den ayrılıp yollara düştüğüm gün geldi.” (s. 171)

En iyi fantastik kitaplardan biri: Brandon Sanderson - Kralların Yolu (Fırtınaışığı Arşivi Serisi 1. Kitap) 

Sapkowski’nin masalları yeniden anlatması

Kitap yorumu: Andrzej Sapkowski - Son Dilek (The Witcher Serisi 1)


Bu kitaptaki tüm öykülerde olmasa da bazılarında şu açık bir şekilde görülüyor. Polonyalı yazar Sapkowski, masallarda olan canavarları ve bazı ünlü masalları alarak yeniden anlatıyor. Tabii farklı bir şekilde. Mesela bunlardan biri Pamuk Prenses olarak bildiğimiz masal. Tabii, Sapkowski’nin anlattığı masal artık bir çocuk masalı değil. Çok daha acımasız bir öyküye sahip.

Burada da üvey anne, onun sihirli aynası, öldürmek istediği prenses, yedi cüceler var ama olaylar farklı şekilde yaşanıyor. Söz konusu öyküden prensesi ve onu öldürmek isteyen üvey anne kraliçe (Aridea) şöyle anlatılıyor.

“Aridea'dan dört yıl sonra bir haber aldım. Kızın yerini bulmuştu; kız Mahakam'da yedi cüceyle birlikte yaşıyordu. Maden ocağında ciğerlerini kömür tozuyla doldurmaktansa tacirlere saldırmanın daha uygun olduğuna cüceleri inandırmıştı. Kızın Örümcekkuşu olarak namı yürümüştü çünkü aynı adı taşıyan kuşun yaptığı gibi esirlerini canlı canlı sivri kazıklara çakmaya bayılıyordu. Aridea birkaç kez kiralık katil tuttu ancak hiçbiri geri dönmedi. Sonraları katil bulmak zorlaştı çünkü kız artık oldukça ünlenmişti. Öyle bir kılıç kullanıyordu ki erkekler karşısına çıkmak istemiyordu.” (s. 132)

Başka bir öyküde ise “Güzel ve Çirkin” masalı tarzında bir hikâye var. Bu açıdan yazarın bildiğimiz masalları fantastik dünyaya kendi yöntemi ile uyarladığını söyleyebiliriz. Zaten serideki canavarların çoğu da dünyanın farklı yerlerinde anlatılan masallardaki yaratıkları temsil ediyor. 

Kitap yorumu: Andrzej Sapkowski - Son Dilek (The Witcher Serisi 1)
Netflix The Witcher dizisi


The Witcher Serisi hangi sırayla okunmalı?

The Witcher Serisi şu an sekiz kitaptan oluşuyor. Ancak Türkçe’ye şimdiye kadar yedisi çevrildi. Bu seriyi okurken en çok kronolojik sıra öneriliyor. Bu kronolojik sırada ilk iki kitap (Son Dilek ve Kader Kılıcı) öykü toplusu. Devamında gelen beş kitap ise “The Witcher saga” olarak biliniyor ve asıl seri romanlar buradan başlıyor. Ancak yine de ilk iki kitaptaki öyküler The Witcher evreninin temellerini oluşturması açısından önemli. Çünkü burada Gerald’ı tanıyoruz. Son çıkan Season of Storms (2013) ise tek başına bir roman olarak değerlendiriliyor. Ancak isteğe göre ilk iki kitaptan sonra da okunabilir. 

The Witcher Serisi bu sıraya göre okunabilir:

  1. Son Dilek (The Last Wish - 1993) 
  2. Kader Kılıcı (Sword of Destiny - 1992) 
  3. Elflerin Kanı (Blood of Elves - 1994) 
  4. Nefret Çağı (Time of Contempt - 1995) 
  5. Ateşle İmtihan (Baptism of Fire - 1996) 
  6. Kırlangıç Kulesi (The Tower of the Swallow - 1997) 
  7. Gölün Hanımı (The Lady of the Lake - 1999)
  8. Season of Storms (2013) 

Buradaki yıllar kitabın Lehçe basımlarının tarihini gösteriyor. 

Geniş kitap önerileri listesi - Farklı tür ve temalara göre kitap tavsiyeleri

Kitap yorumu: Andrzej Sapkowski - Son Dilek (The Witcher Serisi 1)


Andrzej Sapkowski

Son Dilek

The Witcher Serisi 1. Kitap

Özgün adı: Ostatnie Zyczenie

Çev: Regaip Minareci (Almancadan çeviri)

Pegasus Yayınları

İstanbul

2016

399 sayfa.

Next Post Previous Post
2 Comments
  • Sokaktaki Asosyal
    Sokaktaki Asosyal 23 Ocak 2021 14:35

    Oyununu oynadım, dizisini izledim, çok da severim ama kitapları çok pahalı, o yüzden alamadım :))))

    • Cavanşir Gadimov
      Cavanşir Gadimov 25 Ocak 2021 12:11

      Şimdilik sadece kitapları okumaya başladım. Kitap ücretleri pahalı evet.

Add Comment
comment url

Benzer yayınlar